Balıkesir Tabip Odası , 2014-2018 yılları arasında Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez  Konseyi üyeliği yapan ve geçtiğimiz Eylül ayında gerçekleştirilen 72. Büyük Kongrede TTB Yüksek Onur Kurulu'na seçilen Dr. Şeyhmus Gökalp için basın toplantısı düzenledi.

Akademik Odalar Birliği Bileşenleri, DİSK, KESK  ve Güney Marmara Dayanışması temsilcilerinin de katıldığı toplantı, pandemi dönemi boyunca yitirilen sağlık çalışanları ve tüm yurttaşların anısına 1 dakikalık saygı duruşu ile başladı.

Toplantıda konuşma yapan Balıkesir Tabip Odası Başkanı Dr. Necdet Uçan, ''Gözaltı gerekçesi hayatlarında hiç tanışmadıkları, hiç karşılaşmadıkları bir itirafçının ifadelerine dayandırılmıştır. Bu kişi 26 Mart 2019'da Dr. Şeyhmus Gökalp hakkında asılsız suçlamalar içeren ifadede bulunmuş, o tarihten sonra geçen 1,5 yıl boyunca Dr. Şeyhmus Gökalp ifadeye dahi çağırılmamıştır.'' şeklinde ifade kullandı.

Tabip Odası Başkanı Necdet Uçan, sözlerine şöyle devam etti:

''Hekimlik mesleğinin saygınlığını, mesleğe duyulan güveni, hasta ve hekim haklarını, mesleki deontolojiyi ve etik değerleri koruma yükümlülüğünü evrensel etik değerler ve ulusal yasal düzenlemeler çerçevesinde yürütme görevi olan TTB Yüksek Onur Kurulu'nun üyesi Dr. Şeyhmus Gökalp, 20 Kasım 2020 tarihinde evi basılarak gözaltına alınmıştır.

Gözaltı gerekçesi hayatlarında hiç tanışmadıkları, hiç karşılaşmadıkları bir itirafçının ifadelerine dayandırılmıştır. Bu kişi 26 Mart 2019'da Dr. Şeyhmus Gökalp hakkında asılsız suçlamalar içeren ifadede bulunmuş, o tarihten sonra geçen 1,5 yıl boyunca Dr. Şeyhmus Gökalp ifadeye dahi çağırılmamıştır.

Dr. Şeyhmus Gökalp 23 Kasım 2020 günü çıkarıldığı mahkeme tarafından somut hiçbir kanıta dayalı olmadan tutuklanmıştır. Daha önce de benzerlerini sıkça gördüğümüz ve tutuklamasını gerektirecek hiçbir suçu, suç unsuru içeren somut bir eylemi olmamasına, Yargıtay, Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından gizli tanık beyanların kanıt değeri taşımadığına ilişkin kararları bulunmasına karşın, hukuk dışı bir şekilde soyut iftiralar kanıt sayılarak serbest bırakılması talebi mahkemece reddedilmiştir. Bu tarihten beri özgürlüğünden mahrum bırakılan Dr. Şeyhmus Gökalp, 2 ayı aşkın süredir tutukludur. Ne yazık ki ülkemizde “masumiyet karinesi” yok sayılarak, tutukluluk hali bir ceza  uygulaması şekline dönüştürülmüştür.

Dünya Tabipler Birliği (WMA) ve Avrupa Hekimler Daimi Komitesi (CPME), ülkemizdeki yöneticilere hitaben kaygılarını içeren ve Dr. Şeyhmus Gökalp'ın serbest bırakılmasını talep eden mektuplar göndermiş ama bu çağrılar görmezlikten gelinerek haksız-hukuksuz tutukluluğa devam edilmektedir.

Covid-19 pandemisiyle ilgili çok sıcak bir gündem varken, yeniden ve farklı bir gündem oluşturulmak istenmektedir.. Bu sürecin ülkemizdeki sağlık sistemi ve özellikle pandemi dönemindeki kamu yönetiminin yetersizliğini, yanlışlarını, eksiklerini ve başarısızlığını görünür hale getirmiş olan, gerçeği ve şeffaflığı savunarak, yurttaşlarımızın gerçekleri görmesine gayret gösteren TTB ‘nin yıpratılmasına yönelik, önceden planlanmış bir süreç olduğu kanaatini taşımaktayız.

Tüm bu saldırılara karşın geçmişte olduğu gibi bugün de geri adım atmadan, halkın sağlık hakkını savunmaya ve gerçekleri dile getirmeye devam edeceğiz

Ülkemizde hüküm süren antidemokratik, haksız, hukuksuz uygulamaların bir örneği, meslek örgütümüzün en saygın kurullarından birinin değerli bir üyesi üzerinden uygulamaya geçirilmektedir TTB Yüksek Onur Kurulu Üyesi Dr. Şeyhmus Gökalp'in asılsız suçlamalara maruz bırakıldığına ve masum olduğuna inanmaktayız. Evrensel hukuk normlarına göre adil ve tutuksuz olarak yargılanması ön şarttır.

Adil yargılanma taleplerimiz dikkate alınarak, TTB Yüksek Onur Kurulu Üyesi Dr. Şeyhmus Gökalp serbest bırakılmalıdır!

Bu arada 22 Ocak 2021 günü  Ankara Bilkent Şehir Hastanesi önünde, sağlık çalışanlarının özlük hakları ile ilgili talebiyle gerçekleştirmek istedikleri sessiz ve alkışlı protestoya müdahale edilerek  Ankara Tabip Odası Başkanı ve diğer katılımcı örgütlerin yöneticilerinin gözaltına alındığını ve akşam saatlerinde serbest bırakıldıklarını üzülerek tanık olduk.

Pandemi sürecinde sağlık çalışanlarının hakları için yaptıkları Anayasal ve  barışçıl eyleme müdahaleyi anlamakta güçlük çekiyoruz. Ve bu tavrı kınıyoruz. '' (ww.yenihabergazetesi.net)