Atatürkçü Düşünce Derneği Balıkesir Şubesi Başkanı Ahmet Turan Güneş, bugün yaptığı basın açıklaması ile ''Andımızın önemini kavrayabilmek için ,andımızın ortaya çıkış koşullarını, amacını ve andımıza karşı çıkanların niteliklerini unutmamamız gerekir'' dedi.
CHP,İYİ Parti,Eğitim İş,Harp Malulleri Derneği,Türk Ocakları,BAÇEV,ÇYDD,Atalık Tahum ve Yaşam Derneği'nin katılım sağladığı basın açıklamasında konuşan Başkan Güneş ''Bulunduğumuz bölge dünya ölçeğinde kıymetli bir bölgedir. Bu nedenle yüzyıllardır bu coğrafyada Türklere karşı savaş sürmektedir, iç karışıklıklar körüklenmektedir. Bu coğrafyada bağımsız ve bir bütün Türk devleti istenmemektedir. Bu gün acil sorunumuz budur. Bu soruna karşı bir bütün olarak dik durmak gerekir. Bir kısım iç siyasi hesaplarla; bu dik duruşun gevşetilmesi, Türk ulusunun birliğini bozacak girişimlerde bulunulması, düşmanlık ve kutuplaştırmaların yaratılması doğru değildir. ''dedi.
ADD Başkanı Ahmet Turan Güneş sözlerine şöyle devam etti:
''Andımızın yazarı Reşit Galip'in babası Rodos Türk'ü bir Osmanlı hakimidir. Reşit Galip, Osmanlı eğitim sisteminden geçmiş, vatanına ve milletine duyarlı bir doktordur. Osmanlının son döneminde toprak kayıplarından kaynaklanan göç acılarını ve Türklere yapılan zulmü, çocukluğundan itibaren yaşamış biridir. Rodos'tan, Girit' ten, Balkanlardan Anadolu'ya göçe zorlanan, evleri yakılan, malları yağmalanan, katledilen milyonlarca Türk'ün acısını yüreğinde hissetmiş, Balkan savaşına ve Birinci Dünya savaşına çeşitli cephelerde gönüllü katılmış, yaralanmış bir gazidir.
Kurtuluş savaşımızı başarıyla sonuçlandıran sivil asker tüm kahramanlar, Osmanlının sön dönemindeki bu acılı toprak kayıplarını ve göçler faciasını yaşamışlardır. Bu yüzden, Kurtuluş Savaşında; Türk varlığını korumak, son vatan topraklarına sahip çıkmak için ölümüne mücadele etmişlerdir. Osmanlının, Kavimi Necip dediği Müslüman Arapların, Milleti-Sadıka dediği gayrımüslümlerin ihanetini birebir yaşayarak görmüşler, ümmet birliğinin Osmanlıyı ayakta tutamadığını çok net anlamışlardır.Bu nedenle, kurtuluş savaşı ve sonrasında; millet birliğine dört elle sarılmışlardır.
Kurtuluştan sonra, Milli dil, milli alfabe, milli eğitim, milli tarih oluşturmaya bu yüzden önem vermişlerdir. Ulus bütünlüğünü sağlamak ve yaşanan bu acıların bir daha yaşanmamasıdır hedefleri. Bu nedenle, Ulus birliğini pekiştirecek çabalar içine girmişlerdir. Andımızın okullarda okutulması da bu amacı gerçekleştirmek içindir. Bazılarının bahanesi gibi, etnikçilik, ırkçılık asla değildir.
''SİYASİ ÇIKAR İLE TAVİZ VERİLMESİNİ DOĞRU BULMUYORUZ''
1933 yılından beri ilkokullarımızda okutulan öğrenci andı: Gelecek kuşakların ülkesine ve ulusuna bağlılığını güçlendiren, öğrencilerde iyi değerler oluşumuna olumlu katkı sunan, pedagojik bir metindir. Ortaya çıkış koşullarını yukarıda sunduğumuz bu metinden neden ve nasıl rahatsızlık duyulmuştur?
Biliyoruz ki etnik ayrılıkçı, bölücü şoven gruplar ve ümmet birliğini ileri süren bir kısım tarikat ve cemaatler andımızın okutulmasını istememektedir. Türk kelimesinden ve Atatürk adından rahatsız olmaktadırlar.Bunların kendi iradeleri ile hareket etmediği, dış menfaat gruplarına sırtlarını dayadıkları da hepimizin malumudur. Siyası çıkar ve oy kaygısı ile böylesi önemli bir konuda, bunlara taviz vermesini doğru bulmuyoruz.
Açılım sürecinde HDP-Cemaat ittifakına şirin gözükmek amacıyla kaldırılan Andımız, Milli Eğitim Bakanlığının yanlışıdır. Bu yanlıştan geriye dönüş yapılmasını bekliyoruz. Bu talep yalnız bizim değil Millet birliğini ve beraberliğini arzulayan tüm toplum kesimlerinin beklentisidir.
Andımızla büyüdük, Türk olmaktan, doğru ve çalışkan olmaktan hiçbir zaman gocunmadık, Atatürk sevgisini ve minnettarlığını içimize hissettik, hissetmeye devam edeceğiz. Çocuklarımızı andımızı okutarak, cumhuriyetin temel değerlerini, Atatürk ilke ve devrimlerini öğreterek büyüteceğiz. Bu amaçla dernek binasına astığımız andımız pankartı,andımız yeniden okullarda okutulana kadar orda kalacaktır.Kamuoyuna saygıyla duyururuz. ''
(www.yenihabergazetesi.net)