Milli Eğitim Bakanı, atanmadığı için gözyaşlarını tutamayan öğretmene “Mühendisler de atanamıyor ama böyle ağlamıyor” demesi üzerine Makina Mühendisleri Odası Balıkesir İl Temsilciliği Yürütme Kurulu Başkanı Mehmet Oral “Mahmut Özer'in sarf ettiği bu cümle, işsizliğin boyutlarının ve iktidarın bu soruna duyarsızlığının en çarpıcı ifadesidir. İşsizliğin ve yoksulluğun kıskacında yaşam kavgası verenlerle dalga geçen Milli Eğitim Bakanı'nı kınıyoruz.'' diyerek tepki verdi.


Makina Mühendisleri Odası Balıkesir İl Temsilciliği Yürütme Kurulu Başkanı Mehmet Oral,  yayınladığı açıklamasında, ''Sayın bakan bu sözleriyle, mevcut iktidarın, yoksulluk ve işsizlik karşısında ne denli bir çaresizlik içinde olduğunu net bir şekilde itiraf etmiştir. Bu sözlerin bir bakana, daha da ötesinde geleceğimiz olan evlatlarımızı emanet ettiğimiz bir bakanlığın başındaki kişiye ait olması ise ülkemizin ne tür bir zihniyetle yönetildiğinin beyanıdır. Sayın bakan sarf ettiği bu cümle ve tavırla adeta liyakatsizliğin, adam kayırmanın, sınavlarda, mülakatlarda ve atamalarda yapılan haksızlıkların itirafını dile getirmiştir.'' belirtti.

Mehmet Oral, tepkisinde ayrıca şunlara yer verdi:

İSTİHDAM SAĞLANMALIDIR

''Sayın Bakanın sözlerinde doğru olan tek şey ise, mühendislerin de atanamadığıdır. Ülkemizde özellikle yeni mezun mühendis, mimar ve şehir plancıları büyük bir atanamama ve işsizlik sorunuyla yüz yüze durumdadır.
Makine Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi'nin daha bundan birkaç ay önce yaptığı çalışma, ülkemizin aydınlık geleceği olan mühendislerin içler acısı durumunu ortaya sermektedir. Özellikle son 25 yılda yaşanan özelleştirmeler nedeniyle kamuda mühendis, mimar ve şehir plancılarının istihdam oranı giderek düşmektedir. Yıllardır üretim, yatırım, eğitim, istihdam planlaması yapılmadığı için on binlerce mühendis mimar ve şehir plancısı işsiz durumdadır. Meslektaşlarımız ya meslekleri dışında çalışmak
zorunda kalmakta ya da çareyi yurt dışına çıkmakta aramaktadır.

KPSS'DE BAŞARILI OLMAK YETERLİ DEĞİL

Kamuda teknik eleman olarak istihdam edilebilmek için 3 milyon kişinin katıldığı KPSS'de başarılı olmak da maalesef yeterli değildir. Kurumlara giriş çoğu durumda sonuç keyfi ve istismara açık mülakatlarla belirlenmektedir. Mülakatlar, başvuran kişilerin mesleki yeterliliğiyle değil, iktidara muhalif olup olmadıkları, memleketleri, aileleri, sosyal medya paylaşımları, hangi tarikata yakınlık gördüğü gibi iş ile alakasız sorularla geçmektedir.
Kamu çalışanı sayısının olması gereken ihtiyacı karşılayabilmesi için atama bekleyen on binlerce mühendis, mimar ve şehir plancısının istihdamı sağlanmalıdır.
Kamu çalışanlarının işe alım ve görevde yükselme aşamalarında her türlü cinsiyetçi, mezhepçi, ırkçı ve diğer ayrımlara son verilmelidir.

KALICI, GÜVENLİ ATAMA YAPILMALIDIR

Kamuda çalışabilmek için yeterlik ve liyakat ilkeleri, işe girişten emekliliğe değin ölçülebilir somut ölçütlere bağlanmalıdır. Kamu hizmetlerinin güvencesiz, kiralık, taşeron, geçici, sözleşmeli personeller aracılığıyla gördürülme anlayışından derhal vazgeçilmelidir. Kamuda mühendis, mimar ve şehir plancıları için kadro tahsis edilerek, kalıcı, güvenceli atama yapılmalıdır.
Sayın bakanın, atanamayan ve bu yüzden gözyaşlarına hakim olamayan öğretmenimize, dalga geçercesine sarf ettiği bu sözler, aslında ülkemizin içinde bulunduğu işsizlik ve yoksulluk sorununun, tüm meslek guruplarında acı bir şekilde yaşandığının ve iktidar tarafının bu soruna bakış açısının en net göstergesidir.
Tüm bu olumsuzlukların aşılması için, sesimizin daha gür çıkabilmesi için, tüm meslektaşlarımızı ve farklı meslek gruplarına mensup meslek erbaplarını odalarına sahip çıkmaya ve ilgili meslek odalarına üye olup, birlik ve beraberlik içinde örgütlü bir şekilde mücadeleye davet ediyorum.'' (www.yenihabergazetesi.net)