HABER: C.SAFFET YILMAZ Fransa’da ki Liyon Üniversitesi’nde öğretim görevlisi iken,bir konferansta smultine tercümanlık yaptığı ve ‘barış bildirisinde’ imzası bulunduğu gerekçesi ile yargılanan akademisyen Tuna Altınel beraat etti.Terör örgütü propagandası yapmak suçlamasıyla açılan davanın üçüncü duruşması bugün Balıkesir adliyesi 2.Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.

Duruşmada söz konusu konferansta yaptığı ses kaydının bir bölümünü mahkeme heyetine dinleten Tuna Altınel hakkındaki suçlamaları kabul etmeyerek
beraatini talep etti.
Altınel,1 Mayıs 2019’da kimlik belgesini yenisi ile değiştirmek için geldiği Balıkesir’de gözaltına alınarak tutuklanmış ve 81 gün süren tutukluluk süresinin
ardından 30 Temmuz’da görülen ilk duruşmada tutuksuz yargılanmak üzere tahliye edilmişti.Balıkesir 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ikinci duruşmada terör örgütüne üye olmak ve destek vermek suçlaması ile yargılanan Altınel bu 2.duruşma sonunda sadece terör örgütü suçu ile yargılanmasına karar verilerek duruşma 24 Ocak 2020 tarihine ertelenmişti.

Duruşma öncesi Balıkesir adliyesi önünde Tuna Altınel’e destek amacı ile duruşmayı izlemeye gelenler adına bir açıklama yapan Balıkesir Demokrasi
Plarformu Dönem sözcüsü ve Eğitim Sen Balıkesir Şube Başkanı Abdurrahman Bulut Tuna hocanın barış ve demokrasi isteyerek “Çocuklar ölmesin”dediği için
yargılandığını ifade etti.

“ÇAĞRIMIN PROPAGANDA İLE BİR İLGİSİ YOK”
Duruşmada son savunması için söz alan Altınel şunları söyledi:
“Bu çığlıklar bir sinema filmi değil. Cizre’nin bodrumlarından geliyor. Onlar terörist dendi. Nasıl oluyor da böyle bir şiddete başvuruluyor? Oraya gidip tanıklıkları
dinlemek istedim. Cizre’ye gittim. Sorguladım, öğrendim, hissettim. Gözaltına alındığımda ülkemi aşağılamakla suçlandım. Ertesi gün tutuklandım.
Seyahat etme özgürlüğüm hala gasp ediliyor. Benim terör örgütü propagandası ile suçlanmam, yurt dışındaki derneğin düzenlediği geceye ilişkin yayınladığı Türkçe
çağrı metnini paylaşmamdandır. Propaganda ile bir ilgisi yoktur bu çağrının.Barış akademisyenleri davasında beraat ettim. Bu çelişkinin giderilmesini istiyorum. İçinde bulunduğumuz durum düşünce ve ifade özgürlüğüne ağır bir darbedir. Bu davada vereceğiniz karar düşünce ve ifade özgürlüğü bakımından çok önemlidir.
Beraat verilmelidir”
Altınel’in,İstanbul Barosu avukatlarından Meriç Eyüboğlu da mütalaaya göre Altınel’in çağrı metnini paylaştığı için suçlandığını belirterek TSK operasyonlarının 2015 yılınin ikinci yarısında başlayarak Mart/2016 tarihine kadar sürdüğüne dikkat çekti. AV. Meriç Eyüboğlu savunmasının devamında şu görüşlere yer verdi:
“Söz konusu toplantı ise 21 Şubat 2019 tarihlinde gerçekleşmiş olup herhangi bir suç unsuru da taşımamaktadır. Verilecek karar beraat olmalıdır. Tuna Altınel
orada sadece çeviri yapmış ve derneğin yaptığı çağrıyı paylaşmıştır.İfade özgürlüğü çerçevesinde bakılmalıdır. Müvekkilimin yer aldığı dernek gecesinden çok daha önce bölgedeki hak ihlallerine dair uluslararası hak örgütlerinin yayınladığı raporlar vardır.
O dönem bölgedeki hak ihlallerine ilişkin ‘Bu suça ortak olmayacağız’ metni hakkında
AYM ifade özgürlüğü kararı vermiştir.”
Avukat Eyüboğlu da suç unsurlarının oluşmadığını söyleyerek Altınel’in beraatini istedi. Avukat Gizem Demir de Avrupa’daki birçok üniversite ve matematik derneği
tarafından gönderilen mektupları mahkemeye sunarak Tuna Altınel’in beraatini talep etti.  Mahkeme heyeti kararını vermek üzere 15 dakika ara verdi. Aranın ardından mahkeme heyeti Tuna Altınel’in beraatine karar verdi. Beraat kararı sonrası Balıkesir Adliyesi önünde açıklama yapan Tuna Altınel,olması gereken kararı aldıklarına değinerek mahkeme süresince kendisine destek veren sivil toplum kuruluşları ve demokrasi güçlerine teşekkür etti.