ANASAYFA GÜNDEMSİYASETMANŞET HABEREKONOMİSPORRÖPORTAJLAR YAZARLAR KURULUŞ KÜNYE İLETİŞİM

MAHKEMEDEN EMSAL SARIALAN KARARI

Haber:C.Saffet YILMAZ

 CVK Madenciliğin Sarıalan Altın Maden Projesi kapsamında, maden alanını genişletmek için yaptığı 2. ÇED başvurusuna karşı Gökçeyazı Türkmen Dağı Çevre Koruma Dayanışma Derneği'nin açtığı itiraz davasında bilirkişiler ikinci kez gelerek maden sahasında incelemede bulunmuş ve görüşlerini mahkemeye sunmuşlardı.Mahkeme heyeti bilirkişi raporunu bir bütün olarak değerlendirmiş ve ÇED olumlu kararında hukuka uygunluk bulunmadığı sonuç ve kanaatine vararak dava konusu işlemin iptaline karar verdi.Ülke genelinde yaşanan bu vb. doğa katliamlarına emsal olabilecek bu karara ilişkin Gökçeyazı Türkmen DağıÇevre Koruma VE Dayanışma Derneği Başkanı Dilek YALÇIN bir basın bildirisi yayınladı.



 MAHKEMEDEN ÇEVRESEL VE EKOLOJİK ALANDA EMSAL KARAR

  “Dava konusu işleme esas alınan ÇED raporunda; yapılması planlanan projenin Ramsar alanı olan Manyas Gölü'ne etkisinin bölgede mevcut madencilik faaliyetleri, sanayi kaynaklı etkiler ve zararlı zirai ilaç kullanımı ile birlikte değerlendirilmediği,ÇED alanın güneyinde yer alan yer altı ocağı planlamasının ÇED alanı sınırlarına uyumlu olacak şekilde düzenlenmediği,çevresel risklerin bütüncül değerlendirilmesi açısından toz emisyonlarının kimyasal bileşenlerine yönelik izleme eksikliği olduğu, proje alanına yakın çevredeki tarım ve yerleşim alanları dikkate alındığında sürdürülebilir çevre yönetimi ve insan sağlığı açısından daha kapsamlı izleme ve değerlendirme süreçlerinin projeye dahil edilmesinin gerektiği, orman varlığı bakımından kesilecek ve etkilenecek ağaç hesaplamalarında eksiklikler bulunduğu, orman ekosisteminin göreceği zararın zamansal etkileri bakımından orman köylüsünün ekonomik gelir kaybı yönüyle gerekli, yeterli ve uygulanabilir çözümler getirilmediği, Çamköy yerleşim yerinin bir bölümünün hem ÇED sınırı hem de Sağlık Koruma Bandı içinde kaldığı,ekolojik veri derleme sürecinin bilimsel yeterlilikten uzak olduğu ve proje sahasının biyolojik çeşitliliğini yansıtacak şekilde temsil edilmediği, floristik ve faunistik çalışmaların mevsimsel farklılıkların göz ardı edilerek yapıldığı, endemik, relikt ve koruma altındaki türlerin korunmasına yönelik önlemlerin yeterli bilimsel gerekçelere dayandırılmadığı, kullanılacağı belirtilen toksik özellikte olan özellikle sodyum siyanür ve liç prosesi kapsamında kullanılacak maddelerin olası çevresel etkileri ile bu etkilere karşı alınması gereken tedbirlerin potansiyel zararlarının önlenebilmesi için kümülatif etkilerin ve alınacak önlemlerin uluslararası standartlar doğrultusunda daha ayrıntılı şekilde değerlendirilmediği, mevcut kırsal ve orman yollarının ağır tonajlı taşıt trafiğine uygun olmadığı, mevcut yol kesitlerinin yetersiz genişliğe sahip olduğu, zemin kaplamasının taşıma kapasitesinin düşük olduğu, taşıma sırasında trafik güvenliğinin riske atıldığı,bu bağlamda ulaşım güzergâhlarında yapılacak faaliyetlerde, uygulama öncesinde detaylı mühendislik analizlerinin gerçekleştirilmesinin ve önleyici teknik tedbirlerin alınmasının zorunlu olduğu, yeraltı ocağı izdüşüm alanı içerisinde bulunan yerleşim yerinde yerel yapı özelliklerine dair veri eksiklikleri ve mevcut verilerin güvenilirliğinin sınırlı olduğu, yapı güvenliği açısından yeterli önlemlerin alınmadığı görülmekte,Bu durumda, yapılması planlanan projenin flora-fauna, tarım, orman, su kaynakları, çevre, ulaşım-yol ve yapı güvenliği durumu ile kullanılacak kimyasal maddeler açısından Çevre Kanunu, Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği kapsamında çevre üzerindeki olumsuz etkilerinin, projenin uygulanmasının izlenmesi ve kontrolünde sürdürülecek çalışmalarla alınacak önlemlerin ilgili mevzuat ve bilimsel esaslara göre kabul edilebilir düzeylerde olmadığı dikkate alındığında,raporda ayrıntıları verilen yukarıdaki parametreler açısından projenin bu hali ile işletilmesi durumunda fiziksel ve biyolojik çevresel değerlerin ve ekolojik dengenin tahribine neden olacağı, çevreye olabilecek olumsuz yöndeki etkilerin önlenmesi ya da oluşabilecek zararın çevreye zarar vermeyecek ölçüde en aza indirilmesi için gerekli önlemlerin proje özelinde uygun ve yeterli olmadığı anlaşıldığından dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.”
 Bu karar sonrasında derneğimiz olarak beklentimiz 2.ÇED raporuna dayanılarak yapılan atık barajı ve zenginleştirme tesisinin inşaatlarının acilen durdurulmasıdır. Verdiğimiz mücadeleye destek olan hemşehrilerimize , avukatlarımız başta Ömer Aykul ve Mustafa Ermiş'e, Balıkesir Barosu'na, büyük özveriyle çalışıp teknik destek veren Esenay Hacıosmanoğlu'na, bilimsel katkılarıyla Prof. Dr. Harun Baytekin'e, Prof. Dr. Serap Öz Aydın'a, Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği'ne ve bizi bu mücadelede yalnız bırakmayan tüm doğa dostu kuruluş ve kişilere teşekkür ederiz.”
 
 
 
 
 

Yazarlar


GÜNDEMSİYASETMANŞET HABEREKONOMİSPORRÖPORTAJLAR YAZARLAR ARŞİV

KONUMUMUZ

Altıeylül / Balıkesir

ADRES

Altıeylül Mah. Çiğdem Sok. İnaler İş Mrk.No: 8 1/1 Altıeylül / Balıkesir
MND Ajans
©2020 | Tüm Hakları Saklıdır
MND Ajans