Ulu Önderimiz Atatürk'ün, 23 Nisan 1924'te ‘23 Nisan' gününün bayram olarak kutlanmasına karar verdiği, bu tarihten 5 yıl sonra ise 23 Nisan 1929'da bu bayramı çocuklara armağan ettiği, ilk defa 1929 yılında Çocuk Bayramı olarak da kutlanmaya başlanan Dünya'daki ilk ve tek Çocuk Bayramımız, Ulusal Egemenliğimiz…
Kimilerine göre, bütçenin müsait olmadığından sponsorlarla yapılması gerekliliği olan, kimilerine göre gereksiz, kimilerine göre de şiar edinilmiş bir görev..
Sadece çocuk bayramı olarak değil Türkiye Büyük Millet Meclisimizin de açıldığı gün…
Bugünün küçükleri yarınlarda ülke yönetimini ellerine alacak büyükler…
Her zaman çocuklarımızın okuması gerekir, Özellikle kız çocuklarımızın okuması, yetişmesi gerekir diye yüksek sesle bağırdığımız ancak son yıllarda akşamdan sabaha değişen sınav sistemimiz, yeni eğitim yılında yeni sistemlerle karşılaştığımız, eğitimde daha ileri seviyeye gitmemiz ve adımızı böyle duyurmamız gerekirken ,ne yazık ki son yıllarda daha da artan taciz, tecavüz konularıyla yer edinerek nahoş durumların konu olduğu ülkemizde çocuklarımızı yetiştirmeye çalışıyoruz.
2021 Türkiyesi böyle mi olmalıdır?
Ah o zamanlar diye arar olduk hepimiz geçmişi…
Özellikle kız çocuklarımızın kıyafetlerini rahatça giyebildiği, 1 aylık bebeğe cinsel obje olarak bakılmadığı, tecavüzün, şiddetin bir elin beşparmağını geçmeyecek ölçüde olduğu, kadınlarımızın medeniyet ve saygınlık içerisinde yaşadığı günlerden bugünlere gerileyerek gelmesi sanıyoruz ki herşeyin göstergesi..
Sadece eğitimimiz değil, ülkemizde yaşayan her bir bireyin yarınları ne yazık ki karamsar olarak gördüğü, emeğinin karşılığını alamadığı, cebinin boş, içinin yanık, evinin tasalı, insanların kavgalı, bulunduğumuz zamanı ileri taşımak yerine bazı zihniyetlerce yozlaştırma çabası içinde dik durarak yaşadığı yıllar geçiriyoruz..
Ancak herşeye rağmen biz Atatürk ilkeleriyle yetişmiş bireyler olarak yarınlarımıza, yanımızdakilere hatta “Cumhuriyeti Allah kurdu” diyen kırsalda yaşayan, beyni yıkanmış insanlara ve çocuklara Atatürk'ü, Cumhuriyeti, bugünlere nasıl geldiğimizi anlatmaya çalışıyoruz. Kaldırılan, çelenk konulması dahi yasaklanan bayram kutlamalarımıza rağmen…
Bu ülke hepimizin, bizler hepimiz Türkiyeliyiz.
Kız, oğlan ayırmadan aynı ortamlarda eşit olarak, yanyana tutarak,eşit haklara sahip olduğunu anlatarak Atatürk çocuklarını yarınlara yetiştireceğiz..
Çocuklarınızın okumasına engel olmayın..
Çocuklarınızın oyun oynamasına izin verin..
Çocuklarınızı dinleyin..
Onların da birer birey olduğunu unutmayın..
Çocukları zararlı maddelerden uzak tutun..
Çocuklara her zaman barışı, sevgiyi aşılayın..
Onlara başkalarıyla yarışmayı değil, kendilerinin ''daha iyi nasıl yapabilirim'' demeyi öğretin..
Çocuklara ayrımcılığı değil, paylaşmayı öğretin..
Çocuklara hazırcılığı değil, mücadele etmeyi, direnmeyi öğretin..
Çocuklara ben değil, biz olmayı öğretin..
Çocuklara haklarını anlatın…
Çocuklara Atatürk'ü anlatın..
Çocuklara Cumhuriyet'i anlatın…
Bu ülkenin özgür düşünen,kendine güvenen çocuklara ihtiyacı var..
Bırakın 23 Nisan'lar hep olsun, hep kutlansın..
Herşeyin kurucusu ,Türk Milletinin varlığı Ulu Önder Atatürk'ün sözüyle “Türk çocuklarındaki kabiliyet her milletinkinden üstündür. Türk kabiliyet ve kudretinin tarihteki başarıları meydana çıktıkça, büsbütün Türk çocukları kendileri için lâzım gelen hamle kaynağını o tarihte bulabileceklerdir. Bu tarihten Türk çocukları bağımsızlık fikirlerini kazanacaklar, o büyük başarıları düşünecekler, harikalar yaratan adamları öğrenecekler, kendilerinin aynı kandan olduklarını düşünecekler ve bu kabiliyetle kimseye boyun eğmeyeceklerdir.”

Bu yazı 377 defa okundu.

Ad Soyad E-Mail