09.06.2021
HER HAFTA ÜÇ ŞİİR
1)95'E DOĞRU
Bir devr-i şeamet, yine çiğnendi yeminler;
Çiğnendi, yazık, milletin ümmid-i bülendi!
Kanun diye topraklara sürtündü cebinler;
Kanun diye, kanun diye kanun tepelendi...
Bihude figanlar yine, bihude eninler.
Eyvah! otuz üç yıl o zehir giryeleriyle,
Hüsranları, buhranları, ehvali, melali,
Amal-ü devahisi ve sulh-ü seferiyle
Bir sel gibi akmış, mütevekkil, mütehali.
Yazsın bunu tarih-i iber hatt-ı zeriyle!
Ey bir dem-i rüya gibi geçmiş kara günler,
Bir lahza edin seyr-i cahiminizi tekrar,
Dönsün bize o derin nazra-i muğber.
Heyhat! otuz üç yıl, otuz üç yıl bütün ekdar
Heyhat! ne bir ders, ne bir fikr-i mukarrer
Silmez fakat elvahını tarih-i muanit,
Doksan beşi aç! gölgesi bir tac-ı harisin
Saklar mütelaşi, mütereddit, mütemerrit
Evca-ı şebengizini bir yevm-i habisin.
Hala o vesavis, o desayis, o mefasit.
Hala o şebin zeyl-i temadisi bu ezlam,
Hala o cehalet, o tecahül ve o techil,
Hala vatan hissesi bir tude-i alam,
Hala düşünen başlara hep latme-i tenkil,
Hala sırıtan dişlere hep lokma-i inam!
Hala tarafiyyet, hasebiyyet, nesebiyyet,
Hala: ‘bu senindir, bu benim! ' kısmeti cari,
Hala gazap altında hakikatle hamiyyet.
Hep dünkü terennüm, sayıdan, saygıdan ari;
Son nağmesi yalnız: yaşasın sevgili millet!
Millet yaşamaz, hakka tahassürle solurken
Sussun diye vicdanına yumruklar inerse;
Millet yaşamaz, meclisi müstahkar olurken
İğfal ile, tehdit ile titrer ve sinerse;
Millet yaşamaz maşer-i millet boğulurken!
Kanun diyoruz; nerde o mescud-i muhayyel?
Düşman diyoruz nerde bu? hariçte mi, biz mi?
Hürriyetimiz var, diyoruz, şanlı, mübeccel,
Düşman bize kanun mu? ya hürriyetimiz mi?
Bir hamlede biz bunları, kahrettik en evvel.
Bir hamle-i mahnum-i tagallüple değiştik
Hürriyeti şahsiyyete, kanunu gurura,
Heyhat! otuz üç yıl geri düştük ve mühlik
Yoldan şu nedametli ve gafletli mürura
Bişüphe o humma-yi cünun oldu muharrik.
Ey millete bir sille olan darbe-i münker,
Ey hürmeti kanunu tepen sadme-i bidad,
Milliyeti, kanunu mukaddes tanıyan her
Vicdan seni lanetle, mezelletle eder yad...
Düşsün sana meyyal-i tahakküm eğilen ser
Kopsun seni –bir hak diye- alkışlıyan eller
(1912) TEVFİK FİKRET
( Hürriyet şairi Tevfik Fikret bu ünlü şiirini zamanın istibdat yönetimine karşı 1912'de yazmıştır. Yazı dili o günlerin saray çevresinin ve elit Osmanlı aydınlarının konuştuğu,çoğunluğunu Arapça ve Farsca kelimelerden oluşan Osmanlıca'dır. Arap alfabesinde sesli harf olmadığından Arapça okuyarak şiiri anlamak daha da zordur. O tarihlerde okur yazar oranı nufusu % 5 -7 civarındadır. Halk Türkçe konuşmaktadır.)
2)KARA SEVDA
….ve nihayet gelip çattı
Bir dilimi zehir zıkkım
Bir dilimi candan tatlı.
Masallarla indik yere
Sebil oldu cümle hikayelere
Kara kara kazanlarda kaynadı
Diyar diyar meydanlarda oynadı
Türkülerde ateş alev yandı tutuştu
Gördes kiliminde nakıs
Minyatür bahçelerinde suret kesildi.
Ve nihayet gelip çattı
Elveda belirsiz bedava sevince.
Uçan kuşa eşe dosta elveda
Bütün haşmetiyle gelip çattı.
Bir dilimi zehir zıkkım
Bir dilimi candan tatlı.
BEDRİ RAHMİ EYÜPOĞLU
3)MUTLU ÇAĞRI
Gün ışır oldu bak, güne bak,
Az sonra kavgalar başlayacak
Bu ak – gün kirlenmeden
Hadi kalk, hadi koş , hadi gel!
Acıyı sevmiyorum, sil onu!
Ama seni…
Kavgayı hiç,
Ama seni..
Yeter olsun kötümserlik,
Karamsarlığa paydos!
Karalıksız günlerimi, uçarı, al da
Hadi kalk, hadi koş, hadi gel!
M. SUNULLAH ARISOY
Bu yazı 442 defa okundu.