ANASAYFA GÜNDEMSİYASETMANŞET HABEREKONOMİSPORRÖPORTAJLAR YAZARLAR KURULUŞ KÜNYE İLETİŞİM

08.12.2021

KADINLAR

Nüfusta cinsiyet oranlarına baktığımızda kadın erkek oranı yüzde 50-50'dir.  Doğum istatistikleri de yaklaşık bu yüzdeyi verir.

     Yaşamın yarısını kadınlar oluşturur.

     Kadın da erkek de yaşamın sürdürülmesi için aynı önemdedir. Biri birine üstünlüğü söz konusu edilemez. Bilek güreşi yapmıyoruz. Eşit olması gereken iki insan arasındaki hak ve sorumlulukları konuşmalıyız.

     Tek tanrılı dinler ‘' cennet anaların ayakları altındadır ‘' diyerek kadını yüceltir. Ancak miras paylaşımında erkeğe iki, kadına bir pay verir.

     Orta Asya'daki atalarımızdan Cengiz Han mıdır, Mete Han mıdır bir toplantıda kendi halkına konuşma yaparken, ‘' Ben sizin Hanınızım, bu da benim Hanım ‘' diyerek eşini gösterdiği rivayet edilir. Hanım sözünün Han kökünden geldiği ve eski Türklerin kadına çok değer verdiği belirtilir.

     Anaerkil toplumda son söz anaya bırakılırmış, onun kararına uyulurmuş. Türkler İslamiyet'e girdikten sonra Arap kültürü ile tanışmışlar. Erkek egemen topluma (ataerkil) dönüşmüşler. Kadın önemsiz, suç objesi gibi gösterilerek geri plana itilmiş, hareket alanı ve hakları kısıtlanmıştır.

     Osmanlı zamanında kadın hiç yoktur. Erkeği saymış (askere alacak), hayvanları saymış (vergi alacak) kadını sayma gereği görmemiştir. Kadın yüksek bahçe duvarlı evlerde kapalıdır. İş hayatında, sosyal yaşamda, sokakta yoktur.

                                       ***


     Cumhuriyetle birlikte, Atatürk'le başlayan çağdaş bir toplum olma çabası içinde, kadınlarımıza da hak ettikleri haklar verilmiştir. Yapılan devrimler arasında kadınlara seçme ve seçilme hakkı 5 Aralık 1934 tarihinde verildi. İngiltere, Fransa, Almanya, İtalya, İsviçre vb. ülkelerin kadınlarının seçme ve seçilme hakkı yokken Türk kadını bu hakkı kullanmaya başladı. İşte Atatürk'ü büyük yapan bir başka unsur bu ilerici ve devrimci niteliğidir.

     Cumhuriyet hükümetleri kadınlarımızın iş ve sosyal hayata katılmaları için destek verdi. Bugün de başta CHP olmak üzere ve bazı partiler kadınlara pozitif destek verilmesi için cinsiyet kotası uygulamaktadırlar.

     Bakmayın siz dinci yobazın ‘'kadın erkek eşit değildir'' sözüne. Artık kadınlar kendilerini aşağılayan bu tür söylemlere kulak vermiyorlar. Bakmayın siz İstanbul Sözleşmesi'nden çıkılmış olmasına. Bu olumsuzluklar mücadele içinde aşılacak ve kadınımız layık olduğu yere gelecektir. Çünkü; 

    ‘'Kadınlarını geri bırakan toplum geri kalmaya mahkumdur.''

   ‘' Dünyada her şey kadının eseridir.''

   ‘' Unutulmamalıdır ki, ailenin sağlık ve mutluluğu, toplumun huzur ve güveni ancak kadınlarımızın saygı, sevgi ve adalet görmesiyle mümkündür.''

     Bunları bilen Türk kadını ortaçağ kafalılara karşı haklarını savunacak ve koruyacaktır.

                               ***

     Vefat eden bir hanımefendinin cenaze töreninde mezarlıkta defin işlemi bittikten sonra katılanlara pilav ayran ikram edildi. Daha mezarlıktan çıkmadan insanlar bir elinde pilav tabağı, bir elinde ayranla mezar taşları üzerinde yemeye durdular. İmam efendi son görevini yaptı, dualarını okudu, o da pilav ve ayranını aldı tesadüf benim yanımda durarak yemeye başladı. Ben de hoca efendiye;

    - Hoca Efendi Allah kabul etsin. Son görevinizi de yaptınız. Bununla ilgili size bir şey sorabilir miyim dedim. Beni tanımadığı halde ;

    - Sor, dedi.

    - Siz defnedilen kişiye annesinin ismiyle seslendiniz, mesela ‘'Fatma kızı Ayşe'' dediniz değil mi, dedim.

   - Evet, annesinin ismiyle seslenilir, dedi. Ben de ‘'teşekkür ederim bildiğimi doğrulatmış oldum'' dedim. ‘'Elbette onu dünyaya getiren annesidir. Asıl olan annedir'' diye görüş belirttim.

                                  ***

     Kadınlar, annelerimiz bizi dünyaya getirendir. Annelikleri kesindir. O nedenle her türlü saygıya, sevgiye, pozitif korumacılığa hakları vardır.

      Ülke yönetiminde nüfusun yüzde ellisini oluşturan kadınlarımızın daha büyük oranda söz ve yetki sahibi olması gerekir.

     Kadını aşağılayıcı, itibarını azaltıcı, geri planda bırakan hiçbir düşünce ve eylem kabul edilmez.

     Kadınlarımıza seçme ve seçilme hakkının yanında sosyal hayatta yer almalarının yolunu açan Büyük Atatürk'e sevgileri, saygıları ve bağlılıkları artarak sürmelidir.

     Cumhuriyetin kuruluşundan sonraki zamanlarda Tarsus'a gelen Atatürk'ü karşılayan halk arasında bulunan Kurtuluş Savaşı gazisi Adile Çavuş, öne atılarak yere kapandı;

   - Kurban olurum senin bastığın topraklara Paşam, hoş geldin! demiş. Atatürk eğilip, kadını ayağa kaldırmış.

    - Ey kahraman Türk kadını! Sen yerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın, demiştir.

     5 Aralık Dünya Kadın Hakları Gününüz kutlu olsun.


Bu yazı 464 defa okundu.


Yorumlar


Ad Soyad E-Mail
GÜNDEMSİYASETMANŞET HABEREKONOMİSPORRÖPORTAJLAR YAZARLAR ARŞİV

KONUMUMUZ

Altıeylül / Balıkesir

ADRES

Altıeylül Mah. Çiğdem Sok. İnaler İş Mrk.No: 8 1/1 Altıeylül / Balıkesir
MND Ajans
©2020 | Tüm Hakları Saklıdır
MND Ajans