20’inci haftada, mecbur olduğumuz, puan maçına çıktık. Rakibimiz, Altay'dı.
      Rakibimiz diyerek çoğul konuştum. Çünkü;
      Balıkesirspor’umuz,
      12’ncisi, taraftarımız,
      13’üncüsü, atanmışlar,
      14’üncüsü, seçilmişler,
      15’incisi, Balıkesir Şehrinden doyanlar ...
      Bir araya gelirsek, bir arada olursak ve bir arada olmaya söz verirsek, puan almaya başlayacaktık.
      Altay, ara transferde savunmayı Doğa İşeri, Abdülhamit Yıldız, hücum hattını da Yaser Hacımustafaoğlu ve Kerim Avcı’yla takviye etmişti. Kadro dışı bırakılan Tatos, tekrar takıma dönmüştü.
      Rakibimiz geçen hafta İstanbulspor’u, deplasmanda 1-0 yenmişti. Bu maçta Ali hoca 4-3-3 sisteminde oynamış, 2. bölge oyuncularının iki yönlü özelliğiyle de savunmayı ve hücumu desteklemişti. Orta alanı çabuk geçti. İstanbulspor her zaman olduğu gibi geniş alanda ve ters toplarla oynadı ama Altay, bu taktiği yavaşlattı. İstanbulspor’un eksiği, şuttu.
      Önce Ali Tandoğan'ın istifa ederek Altay'ın başına geçmesi, sonrasında Doğa İşeri'nin Altay'a transfer olması, bu ikiliye başta Vukoviç olmak üzere Balıkesir'den yükselen söylemler, müsabakanın önüne geçecekti ve öyle de oldu. Tribünlerde başlayan sinkaflı tezahüratlar, hiç hoş değildi ve anne figürünün bu küfürlere dahil edilmesi, yakışmadı.
      Kadrolara baktığımızda, Balkesin uyumlu Foxi-Rahmi ikilisi, yeniden sahadaydı, Otoo cezalıydı. Altay'ın 11'inde yeni transferi Kerim Avcı, vardı, cezalı Kappel, yoktu.
      İlk 45 dakikada oyunu geniş alana yayan ve kenarlardan gelen Altay, Balkesin savunma dengesini bozmaya çalışarak gol aradı. vardı. Balkes, topu rakibe bıraksa da santra bölgesinde karşıladı, 1. bölgede adam adama oynadı, 18 içinde az hata yaptı. Anıl, dikine verdiği paslarla, Foxi-Rahmi-Malle üçlüsüne pozisyon hazırladı.
      Takımlar, gole yakın birer pozisyonla, soyunma odasına gitti.
      İkinci yarıda Balkes, kenarkarı kapatırken, Altay da Anıl'a top yaptırmadı, pas trafiğini kesti. Balkes 2. bölgede oyundan düşünce, Altay etkili oldu ve net 2 gol pozisyonundan faydalanamadı.
      Uzun topları Malle'yle kullanmaya başlayan Balkes, orta sahaya kadar çıkarak baskıya başladı ama pas şiddetini ve tercihini yapamayınca, oyun kontrolü tekrar Altay'a geçti. Mrsic, bu hafta yok gibiydi.
      Teknik Direktörler oyıncu değişikliğine gitse de değişen bir şey olmadı ve puanlar paylaşıldı, 0-0.
      Adana Demirspor karşısında hak ederek kaybettik, Erzurumspor maçında biraz kıpırdadık, Altay karşısındaysa mücadele ederek, b1r damlası bile boşa harcanmayacak, puanı aldık.
      Puanlar b1r b1r damlasın, yeter.
      Altay karşısında 146'ncı maçına çıkan Vukovic'i, Balkes formasını en fazla giyen oyuncu olması nedeniyle, kutluyor ve alkışlıyorum.
     Bu arada devreye girerken, tünel içinde, İbrahim Öztürk'le yaşadığı gerginlik, nasıl bir sonuç doğuracak, göreceğiz.
      Maç öncesi yazımda Ezeh'in oynaması getektiğini yazmıştım. Aynı konuda diretiyorum. Oyunu iki yönüyle de oynayan, baskı ve hamleyi seven bir futbolcuya, şans verilmeli.
      Gol atıp yemeyen, yediği golü çıkartan, fazlasını atan, maddi sorunlarını çözmüş, puan silme cezası almayan, transfer yasağı olmayan, şirketleşen ve kurumsallaşan Balıkesirspor görmek istiyoruz.
      Okunuyor olmak dileğiyle, saygılar.

...