ANASAYFA GÜNDEMSİYASETMANŞET HABEREKONOMİSPORRÖPORTAJLAR YAZARLAR KURULUŞ KÜNYE İLETİŞİM

13.01.2022

MERHABA

Hepimiz ailemiz, öğretmenlerimiz ve yakınlarımız tarafından, sosyal çevremiz oluşmaya başladığı yaşlarımızdan itibaren, toplum tarafından onay görecek yaşamlar tasarlayabilmek için eğitilmeye başlarız. Bu yaşamlar, yıllardır toplum tarafından onaylanmış ve başarıya ulaşmış yaşamlardan örnek alınarak tasarlanır. Bizim için uygun mu gerçekten sahip olduğumuz potansiyeli kullanabiliyor muyuz buna hiç bakılmaz. Daha önceden başarıya ulaşmış bir model belirlenir ve bunu gerçekleştirmemiz için ellerinden gelen her yöntemi kullanırlar. En başında bunun zorlu bir yolculuk olduğu konusunda uyarılar yapılır. Böylece bizlerde kolay olan her şeyden uzak durur hale geliriz. Odağımızda hep zor olanı başarmak vardır. Böylece kolay yaptığımız şeylerden yani potansiyellerimizden uzaklaşmaya başlarız. Bu da bizi yaşamımızı tasarlamak için çıktığımız yolculukta kendimize yabancı bireylere dönüştürür.

Bu yolculukta kimilerimiz çok çabalar, kimilerimiz isyan eder, kimilerimiz ise itaat eder. Tüm bunlar olurken bazen hırslanırız, bazen canımız acır ya da can acıtırız, bazen de korkarız, üzülürüz, kaçarız, mutlu oluruz, yoruluruz, tembellik ederiz kısacası bir sürü deneyim yaşadığımız bir süreçten geçeriz. Bu sürecin sonunda vardığımız noktada, bir de bakarız ki mutsuz bir hayatın içine sıkışmış kendimizden uzak bir yaşam sürmekteyiz. O an fark ederiz ki, bu yaşam bizim yaşamımız değildir. Kendimize yabancılaşmış bir halde bize ait olmayan bir yaşam için çabalıyoruzdur.

Birilerinin; çoğunlukla en sevdiklerimizin ve bizi en sevdiğine inandıklarımızın tasarladığı hayatta kalmayı başarmışızdır belki ama içimizdeki yaşam enerjisi artık başka bir şeye dönüşmüştür. Sonunda geldiğimiz noktada, bu yaşamın içine hapsolduğumuzu fark ettiğimizde hepimiz farklı davranışlar sergileriz. Kimimiz başka bir olasılığın mümkün olmadığı inancıyla pes edip kendini herkesin mutsuz olduğuna inandırırız. Kimimiz yaşadıklarının suçlusunu arayarak, şikayet ederek geçmişin esaretinde aynı yaşamı yaşamaya devam ederiz. Geçmişte kimse bizim için doğru olanı yapmamıştır ama biz de bugün kendimiz için hiçbir şey yapmayan bireylere dönüşmüşüzdür. Kimimiz ise geçmişi geçmişte bırakır ve bir kahraman gibi kendi hayatımıza sahip çıkar, arzu ettiğimiz yaşamı tasarlamaya başlarız.

Bu köşede; kendine acımayı ya da birilerini suçlamayı bırakıp arzu ettiği yaşamı tasarlamayı seçenlerle bir yolculuğa başlayacağız. Bazen yaşamda tanık olduklarımızdan, bazen önümüzde duran engellerden ve bunları nasıl aşabileceğimizden bahsedeceğiz. Ve yaşama ait daha bir sürü şeyden…

''Geçmişi Değiştiremezsiniz ama Geleceği Tasarlayabilirsiniz''

Life Designer

Özgül ÖZDEMİR


Bu yazı 375 defa okundu.


Yorumlar


Ad Soyad E-Mail
GÜNDEMSİYASETMANŞET HABEREKONOMİSPORRÖPORTAJLAR YAZARLAR ARŞİV

KONUMUMUZ

Altıeylül / Balıkesir

ADRES

Altıeylül Mah. Çiğdem Sok. İnaler İş Mrk.No: 8 1/1 Altıeylül / Balıkesir
MND Ajans
©2020 | Tüm Hakları Saklıdır
MND Ajans