ANASAYFA GÜNDEMSİYASETMANŞET HABEREKONOMİSPORRÖPORTAJLAR YAZARLAR KURULUŞ KÜNYE İLETİŞİM

27.07.2022

İSTANBUL SÖZLEŞMESİ YAŞATIR’dı.

Bir Avrupa Konseyi projesi olan ‘' Kadınlara ve çocuklara yönelik şiddet  önleme sözleşmesi'' İstanbul'da imzaya açıldığı için adı daha çok,  ‘'İstanbul Sözleşmesi'' olarak anılmıştır. Avrupa Konseyi'ne üye ülkelerle birlikte imzacı 46 ülke bu sözleşmeyi imzalamıştır.


Türkiye bu sözleşmeyi 11 Mayıs 2011 de imzalayıp, parlamentosundan geçiren ilk ülke olmuştur. O yıllarda biz Avrupa Birliği'ne girmek istiyorduk. Girebilmek için çaba gösteriyorduk. Avrupa Parlamentosu üyesiyiz ama bir türlü bizi Avrupa Birliği'ne almıyorlar.


İstanbul Sözleşmesi'ni 46 ülke imzalamış. Bizden başka çıkan yok. Neden çıktık bilen varsa açıklasın. AKP'ye oy veren kadınlar bu sözleşmenin maddelerini okudular mı? Onlar da şiddete maruz kalıyorlar. Onlar da dövülüyor, şiddete uğruyor ve öldürülüyor. Mesela neresini sakıncalı gördüklerin söylesinler. Ya da sözleşmeden neden çıkıldığını sorgulasınlar. Oy verdikleri partinin yöneticilerine sorsunlar.  İstanbul Sözleşmesi kadınları koruyan, çocukları koruyan maddeler içeren bir sözleşmedir.


Ben sözleşmenin tüm maddelerini dikkatlice okudum. Sakıncalı bir durum görmedim. Okuduğumuzu anlayacak durumdayız. Herkes okusa herkes de anlar. Bu sözleşmeden çıkılması iyi olmamıştır.


En çok ticaret yaptığımız ülkeler Avrupa ülkeleri, Milyonlarca vatandaşımız Avrupa'nın değişik ülkelerinde işçi olarak çalışıyorlar. Bir kısmı da iş adamı olmuşlar.  Pek çok öğrenci Avrupa'da eğitimini sürdürüyor. Yani biz Avrupa'nın uzağında değil, dışında hiç değil,  içinde olmalıyız. Avrupa dışında kalmak bizi Ortadoğu Arap ülkelerine çevirir ki,  bu da çok arzu edilecek bir durum değildir. 


Avrupa ülkeleri ile iyi ilişkiler içinde olmalıyız. Karşılıklı hak ve çıkarlara uygun ilişkiler geliştirmeliyiz. Ülkemizin ve ülke insanımızın bunda yararı vardır. Uygarlık istiyorsak Avrupalı olmalıyız. 


***

İstanbul Sözleşmesi Meclis'in onayı ile yürürlüğe girmişti. Cumhurbaşkanı'nın tek imzasıyla çıktığımız duyuruldu. İktidar partisi Avrupa karşıtlığı algısını yaratacak işler yapıyor. Bu şartlar karşısında sizi Avrupa Birliği'ne alırlar mı? Görüldüğü kadarıyla hiçbir Avrupa ülkesi bizim devlet yöneticilerini ülkelerine davet etmiyorlar.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu son Balıkesir mitinginde vurgulayarak söyledi. ‘' İlk bir hafta içinde İstanbul Sözleşmesine tekrar gireceğiz '' dedi. Şayet seçimi kazanırsa tüm Avrupa ülkeleriyle ilişkilerimiz çok kısa zamanda iyileşecektir görüşündeyim.

Avrupa Birliği'ne girmenin ölçütleri var. Bu ölçütleri yerine getirmek için pek çok çaba gösterdik. Diğer eksiklerimizi de tamamlayıp tam bir Avrupa ülkesi olmamız gerekirken bazı yanlışlar yapıyoruz. İşte İstanbul Sözleşmesi'nden çıkışımız son örnektir.

Yukarıda da belirttiğim gibi sözleşme maddelerini okurken aklımdan, gözümün önünden neler geldi geçti neler. Bir kere toplumun yarısı kadındır. Çocukları da sayıya katarsak toplumun dörtte üçü demektir. Bu kadar geniş bir kesimin korunması gerekmez mi? Hani ‘'cennet anaların ayakları altındadır'' sözü. Öyle sessiz sedasız, görüşmeden, istişare etmeden çıkmak ne oluyor?

Şanlıurfa Suriye sınırındadır. İki tarafta da Kürtçe ve Arapça konuşan insanlar var. Bir bakarsın bizim 60-70 yaşındaki bir adam bastırmış parayı 13-15 yaşındaki bir çocuğu ikinci, üçüncü eş olarak almış. Daha 20 yaşımda iken buna isyan etmiştim. Sözleşmenin maddelerini okurken bu durum aklıma geldi.

Kadını suç unsuru gören erkek egemen anlayış, bizi Ortadoğu'nun karanlık ortamına sürüklüyor. Bundan kurtulmamız gerekiyor.

***

Sözleşmeden çıkıldığı günlerde ilginç bazı gelişmeler oldu. Kocaman Meclis başkanı hiç gerekmezken ‘' Tek imza ile İstanbul Sözleşmesi'nden nasıl çıktıysak, Montrö Boğazlar Sözleşmesinden de çıkarız'' dedi bir söz attı ortaya. Arkadaş sizin kafanızda ne var? Arada bir Lozan Antlaşması'na da söz söylersiniz.

Ama Allah'ın sopası yok derler ya, Ukrayna – Rusya savaşı çıkınca Amerikan savaş gemilerini Karadeniz'e geçirmeyen Montrö Boğazlar Anlaşması olmuştur. Amerikan savaş gemileri Karadeniz'e girse işin hangi boyutlara varacağını kimse bilemezdi. Tahıl koridoru falan kalmazdı. Gıda sıkıntısı baş gösterirdi. Siz nasıl devlet yönetiyorsunuz? Nasıl söyleyebildin böyle bir sözü sayın Başkan?

Lozan için ‘'Bunun neresi başarı, bize başarı diye yutturdular'' diyen Sayın, şimdi de ‘' Yunanlılar Lozan Antlaşması'nı aşındırıyorlar'' diye bir söz etti. Demek ki Lozan garantiymiş.

Lozan da, Montrö de, İstanbul Sözleşmesi de gereklidir. Kurucu irade yanlış işler yapmamış. Sizin takım her ne kadar Cumhuriyetin temel ilkelerini sarsmaya uğraşsanız da, faydasız.

Lozan da, Montrö de yerinde duruyor. En kısa zamanda İstanbul Sözleşmesi'ne de geri dönülmesini dilerim.

Kadınlarımız ve çocuklarımız baskı, şiddet, kötü muameleden kurtulur. Öldürülmekle karşı karşıya kalmazlar.

 *****

27-07-2022   Ekrem Dinkci  Baıkesir


Bu yazı 438 defa okundu.


Yorumlar


Ad Soyad E-Mail
GÜNDEMSİYASETMANŞET HABEREKONOMİSPORRÖPORTAJLAR YAZARLAR ARŞİV

KONUMUMUZ

Altıeylül / Balıkesir

ADRES

Altıeylül Mah. Çiğdem Sok. İnaler İş Mrk.No: 8 1/1 Altıeylül / Balıkesir
MND Ajans
©2020 | Tüm Hakları Saklıdır
MND Ajans