ANASAYFA GÜNDEMSİYASETMANŞET HABEREKONOMİSPORRÖPORTAJLAR YAZARLAR KURULUŞ KÜNYE İLETİŞİM

27.07.2023

Sevgili Ali Işık kardeşim!

Bandırma'da bulunan “Mikrofon10 TV”nin yayınlarını bugüne dek hiç izlemedim. Bunu kesinlikle bu yayın organını küçümsemek adına söylemiyorum. 

Zaman zaman dile getirdiğim şu görüşümü bir kez daha yineleyeyim ki, açılan her yayın organı beni mutlu eder, kapananlara ise çok üzülürüm. Çünkü medyanın çok sesli olması gerektiğine yürekten inanırım.

Genç bir meslektaşım, geçtiğimiz günlerde bana, “Mikrofon10 TV” Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı Ali Işık'ın bir konuşmasının bandını iletti. Sevgili kardeşim Ali Işık, konuşmasında üyeliğine alınmadıkları için Güney Marmara Aktif Medya Çalışanları Derneği'ni uzun uzun eleştiriyor. Bu konuda benim sözüm olamaz. Çünkü bu konu benim üyesi olmadığım bir derneğin yönetimiyle ilgili. Yanıt vermek isterlerse onlar verirler.

Ancak Ali Işık kardeşim, konuşmasının bir bölümünde bana da haksız olduğunu düşündüğüm eleştiri getirmiş. 

Gazetecilerin basın yoluyla birbirleriyle polemiğe girmelerine kesinlikle sıcak bakmam ve genel prensibim bana saldırı niteliği taşıyan eleştirilerin sahiplerine asla yanıt vermem. Böylece onların polemik yoluyla da olsa prim yapmalarına olanak tanımam. Ancak Ali Işık, söz konusu konuşmasındaki eleştirilerini öylesine saygılı, düzeyli ve ölçülü yapmış ki, bilgilenmesi açısından benimle ilgili o olayı kendisine tüm içtenliğimle anlatayım.

2022 yılının ekim ayıydı. 75 yaşındaki Hayri Ekim isimli emekli astsubayın, 11 bin dolarını dolandırmaktan son anda kurtaran Bandırma Emniyet Müdürlüğü personeline teşekkür için armağanlar vermek üzere basın toplantısı düzenleyeceği bilgisi üzerine Bandırma İlçe Emniyet Müdürlüğü lokaline gittik. Hayri Ekim, gazetecilere bilgi vermeye başladı. Yani genel bir basın toplantısıydı. Ancak konuşma sürerken, “Mikrofon10 TV” adına gelen ve konuşmacının hemen önünde yer alan bir bayan kardeşimiz, iki kez araya girerek, ek soru yöneltti. Müdahale etmedim. Ama üçüncü kez araya girince, kendisine şunu söyledim:

“Hanımefendi. Bu genel bir basın toplantısıdır. Sizin yaptığınız bir özel röportaj değildir. Konuşma bitsin, ondan sonra sorularınızı yöneltebilirsiniz.”

Bu sırada çekim yapmakta olan Anadolu Ajansı Bandırma muhabiri Ahmet Pesen de beni destekledi. Diğer arkadaşların da gözlerinden beni desteklediklerini hissettim. Eğer müdahale etmeseydim, kim bilir bu davranışını daha kaç kez sürdürecekti?

Sevgili Ali Işık! Olay budur. Kaldı ki siz de konuşmanızda, uyarımda haklı olabileceğime az da olsa değiniyorsunuz ve bu toplantıya kuruluş aşamasında bulunmanız nedeniyle grafiker olan Ayşen Hanım'ı göndermek zorunda kaldığınızı belirtiyorsunuz. Ama Ali Bey, kurumunuzu temsil eden ve mesleki deneyimi bulunmayan bu görevlinizi daha önceden basın toplantısının ne olduğu, nasıl davranması gerektiği hakkında bilgilendirmeniz gerekmez miydi? 

Basın toplantısının sonunda, Ayşen Hanım'ı uyarmamın daha doğru olduğunu belirtiyorsunuz. Bunu neden yapmadığımı da açıklamak isterim. 

Basın toplantısını yapan kişi zaten çok fazla konuşuyordu ve gereksiz ayrıntılara giriyordu. Grafiker olduğunu belirttiğiniz arkadaşınızın sık sık araya girmesi nedeniyle konu daha da dağılıyor ve konuşma uzuyordu. Ne yapsaydım yani, bu arkadaşınızın daha sonra da sürekli olarak ek sorular yöneltmesine seyirci mi kalmalıydım?

Kısacası, arkadaşınıza hiçbir şekilde hakaret etmedim, onu küçük düşürme niyetim yoktu. Sadece nezaketle uyardım. Eğer mahcup olduysa bunun benim hatam olduğunu düşünmüyorum. Size nasıl aktarıldı bilmem ama durum budur, Ali Bey kardeşim.

Konuşmanızın bir bölümünde, yayın organınızın kuruluş yıldönümüne tüm gazetecileri çağırdığınız halde biri dışında kimsenin katılmadığını söylüyorsunuz. Sanıyorum, bu olay nedeniyle olsa gerek kurumunuzdan, bana böyle bir davet gelmedi. Eğer gelseydi, mutlaka katılırdım. Çünkü davet edilen hiçbir yere gitmemezlik etmedim. Ancak davetsiz bir toplantıya da gitmem düşünülemez.

Burada küçük bir parantez açmak isterim. Beni tanıyanlar bilir ki, başta genç gazeteci kardeşlerim olmak üzere benden yardım isteyen tüm meslektaşlarıma yardımımı asla esirgemem. Ama 1972 yılından beri aralıksız içinde olduğum bu meslekte şunu da belirtmeden geçemeyeceğim. Bandırma medyasında genelde mesleki dayanışma sıfır! Dedikodu bol, çamur atma, yalan, karalama girişimleri alışkanlık durumuna gelmiş. Başarılı kişileri kıskanma, meslek büyüklerine saygısızlık, kendini gizlemeye çalışıp, başkalarını yönlendirerek, meslektaşlarına saldırıya yöneltme çabaları inanılmaz boyutlarda…Meslek büyüklerine saygısızlık yaptıklarında saygınlık kazanacaklarını ve büyüyeceklerini sananlar, ancak küçüldüklerinin farkında olmayanlar var. Neler gördüm, neler yaşadım, bir kitap olur. Zamanı gelince belki bunları da kitaba dönüştürürüm. Bu kadar yıldır mesleğin içinde olan bir kişi olarak tabii ki buna çok üzülüyorum ama elimden gelen bir şey de ne yazık ki yok!

Düzeyli ve yapıcı olduğuna inandığım eleştirileriniz için teşekkürler Ali Bey. Eleştiri yapılacaksa böyle olmalı. Zaten başka bir tarzınız olsa asla yanıt vermeye gerek duymazdım.

Size ve “Mikrofon10 TV”ye başarılar diliyorum. Yolunuz açık olsun!

Yüz yüze konuşmayı da dilerim. İstediğiniz zaman beni arayabilirsiniz.


Bu yazı 217 defa okundu.


Yorumlar


Ad Soyad E-Mail
GÜNDEMSİYASETMANŞET HABEREKONOMİSPORRÖPORTAJLAR YAZARLAR ARŞİV

KONUMUMUZ

Altıeylül / Balıkesir

ADRES

Altıeylül Mah. Çiğdem Sok. İnaler İş Mrk.No: 8 1/1 Altıeylül / Balıkesir
MND Ajans
©2020 | Tüm Hakları Saklıdır
MND Ajans