Bandırma Belediye Başkanı Av. Tolga Tosun, makam şoförlerinden birinin, izinli olduğu bir gün, özel bir araçla seyrederken kokainle yakalanması konusunda basın toplantısı düzenleyerek, açıklamalarda bulundu. Bu arada, Balıkesir Ekspres Gazetesi'nin yaptığı haberde, yıllardır yanında çalışan şirket müdürü Metehan Turan'ın fotoğrafını yayınlayarak, onu söz konusu şoför O. Ç.' olarak göstermesine haklı tepki göstererek, bu gazete ve bu haberi paylaşanlar için hukuk mücadelesini başlattıklarını açıkladı.
Haberin ayrıntılarını yerel medya kuruluşlarının haberlerinde okuyup, izleyebilirsiniz.
Benim burada üstünde durmak istediğim bir başka nokta var.
Başkan Tosun, basın toplantısında, “Olayla ilgili olarak bir başkasının fotoğrafını paylaşmak yakışıksızdır, ayıptır. Bunun hesabını hukuk yoluyla soracağız” dedi. Bu sırada Bandırma medyasındaki bir kameraman, hiç gereği yokken, “Aynı olay, Esra ablanın başına da geldi. Onun da fotoğrafını bir haberde paylaşan gazeteci, mahkeme kararıyla mahkûm oldu” diye konuştu. Dayanamayarak, bu kameraman arkadaşa, “Yanlış bilgi veriyorsun. Söz ettiğin kararı daha sonra bir üst mahkeme olan İstinaf Mahkemesi bozdu. Böyle bir mahkûmiyet kalmadı” diye müdahale ettim.
Olay, birkaç yıl öncesine dayanıyordu. Kameraman, olayın seyrini ya bilmiyor ya da bilerek çarpıtmak istiyordu.
Konu, gazeteci Zeki Karadeniz'in, “Bandırma Manşet”te yayınlanan, Bandırma'daki bir kuyumcunun vatandaşların altınlarıyla kenti terk ettiği haberiyle ilgiliydi. Haberin kupüründeki bir köşede yer alan kişi, Karadeniz hakkında suç duyurusunda bulunup dava açıldıktan sonra Bandırma'daki yerel mahkeme, mahkûmiyet kararı vermişti. Ama Zeki Karadeniz, olayın peşini bırakmayarak, kararı İstinaf Mahkemesi'ne taşıdı. İstinaf Mahkemesi ise yerel mahkemenin kararını bozarak, Zeki Karadeniz'i akladı. Yani ortada mahkûmiyet kalmadı. Üstelik Karadeniz'e açtığı davanın aleyhine sonuçlanması nedeniyle facebook'taki hesabından yayın yapan bu kadın, 6 bin lira da avukat parası ödemek zorunda kaldı.
Durum bu kadar açıkken, kameraman arkadaş hem bir basın toplantısında gereksiz bir konuya daldı, hem konuyu hiç bilmiyordu hem de toplantıda hazır bulunmadığı için yanıt veremeyecek durumda olan gazeteci Zeki Karadeniz'e büyük haksızlık yaptı.
Aynı mesleğin içinde bulunan kişilerin, birbirleri hakkında dedikodu yapmaları, üstelik yanlış bilgilerle manipülasyon içine girmeleri ayıbından artık vazgeçmeleri gerekiyor ama umudum hiç yok.
