Sinemamızın ünlü yönetmeni Tunç Başaran, yaşamının son yıllarını 2008-2019 arasında Bandırma'da geçirdi ve çok sevildi. Bu süre içinde Bandırma'nın kültür ve sanatının gelişmesine de önemli katkılar sağladı.
Tunç Başaran, Bandırma'ya yerleştiğinde onunla ilk röportajı ben yapmıştım. Görüntüleri ise “Emir Kaptan” çekmişti. Başaran'a o gün, kafasında yeni bir film projesi olup olmadığını da sormuştum. “Evet” demişti. “Kafamda ismini TİYATORA olarak koyacağım bir film var. Dosyası bile hazır. Bu film, İsmet İnönü döneminde Anadolu kentlerine turne yapan bir tiyatro topluluğunun macerasını anlatacak. Anadolu'da, tiyatroya halkın verdiği isim olan TİYATORA'yı koyacağım, filmin adını. Ama olmadı. Filmi çekme olanağı bulamadı.
Tunç Başaran ile güzel bir dostluğum oldu. Yaptığım kitap imza günlerinin hepsine katıldı.
2019 yılında yaşama veda edip, Bandırma mezarlığına defnedilen Tunç Başaran'ın aramızdan ayrılışının dördüncü yılında onun için hazırlanan belgeselin galasını çok kalabalık bir topluluk izledi. Hazırlık dönemi iki yıl süren belgeselin adı, Başaran'ın “Kötü olan her şey sevgiye muhtaçtır” sözünden esinlenilerek, “Ölümsüz olan sadece sevgidir” olarak belirlenmişti.
Tunç Başaran'ın annesi, 12 Haziran 2023'te vefat eden Bandırmalı yazar Pakize Başaran'a ithaf edilen belgeseli hazırlayan Zeynep Bayraktutan ve Gökhan Kasapoğlu, belgeselin yapımcısı, Tunç Başaran'ın yeğeni Pelin Onat ve müziği hazırlayan Murat Pınar Özdemir'i yürekten kutluyorum. Bizlere gerçekten çok duygu yüklü bir belgesel izlettiler. Emeklerine sağlık.
Zeynep Bayraktutan ve Gökhan Kasapoğlu, çok başarılı ikili oldular. Yine onların, Bandırma Ticaret Borsası Kadın Girişimciler Kurulu için hazırladıkları “Cumhuriyet Kadınları Cennet Kuşları” isimli çok başarılı belgeseli de geçtiğimiz günlerde, beğeniyle izlemiştik.
Belgeseller, son derece önemli. Kültür insanlarının, sanatçıların ölümsüzlüğe kavuşmasına çok önemli katkı sağlıyor.
Şimdi sevgili Zeynep Bayraktutan ve Gökhan Kasapoğlu'ndan şu beklentim var.
Bandırmalı değerli yazar Pakize Başaran ile 1980 yılından beri Erdek'in Ocaklar Mahallesi'nde yaşayan “Yeşilçam efsanesi” Ahmet Mekin'in de belgesellerini hazırlasınlar. İnanıyorum ki, bu belgeselleri de en iyi şekilde onlar yapar. Her ikinize de yeni başarılar diliyorum.
