ANASAYFA GÜNDEMSİYASETMANŞET HABEREKONOMİSPORRÖPORTAJLAR YAZARLAR KURULUŞ KÜNYE İLETİŞİM

05.05.2025

DÜNYA ÇAPINDA HERKESE KARŞILIKSIZ GELİR YARDIMI YAPILABİLİR Mİ?

AktarıYorum (Mete Kozdağ)




Bugünlük, köşemin ismini 'AktarıYorum' olarak değiştirerek BBC Dünya Servisi'nden Nick Ericsson'un kaleme aldığı ve anafikri 'Finansal ya da sosyal durumunuzdan bağımsız size her ay belirli bir miktar paranın geleceğini bildiğinizi hayal edin' olan yazısını aktarıyorum...

'Evrensel Temel Gelir' olarak bilinen bu hibe; dünya çapındaki hükümetler tarafından, yıllardır tartışılıyor. Konsept bazı sosyal deneylere de konu oldu.

Almanya'da Berlin merkezli Mein Grundeinkommen (Temel Gelirim) adlı kâr amacı gütmeyen kuruluş, ayda karşılıksız 1,365 dolar verilen 122 kişiyi üç yıl boyunca izledi.

Araştırma insanların çalışmaktan kaçınmadığını, herkesin tam zamanlı işinde çalışmaya devam ettiğini buldu.

Ancak katılımcıların oldukça yüksek bir bölümü işini değiştirmek konusunda kendisini rahat hissetti.

Aynı zamanda işlerinden daha yüksek tatmin ifade ettiler ve eğitime daha fazla vakit ayırdılar.

Kenya'da da devam eden bir çalışmada şimdilik benzer sonuçlar bulundu. İki ilçedeki 295 köyde yaşayanlara iki ila 12 yıl boyunca ödemeler yapılıyor.

Genel olarak, işgücü arzında bir düşüş olmadı ancak birçok katılımcı kendi işlerini kurmak veya serbest meslek sahibi olmak için ücretli işlerinden ayrıldı.

Hatta bazıları kaynaklarını bir havuzda topluyor ve elde edilen geliri sırayla paylaşıyor.

Kenya'da sabit bir gelir kaynağı olmayan dul bir kadın olan Kadi, "Gıdasız kalmayacağımı bilmenin verdiği iç huzuru, çok kıymetli" diyor.

Gündelikçi olarak çalışıyor ve program kapsamında aylık 34 dolar alıyor. Bu ödemelere tamamen bağımlı olduğunu ve "kendisine umut veren tek istikrarlı kaynak haline geldiğini" söylüyor:

"Bu girişim bana bir aidiyet duygusu ve daha önce mümkün olduğunu hiç düşünmediğim bir şekilde tek seferde büyük miktarda paraya erişme fırsatı verdi. Zamanı geldiğinde tarla sürecek, bir boğa almayı planlıyorum."

Peki çalışmalardan elde edilen sonuçlar ne kadar şaşırtıcı?

Güney Afrika'daki Ekonomik Adalet Enstitüsü'nde kıdemli araştırmacı Dr. Kelle Howson, bulguların sürpriz olmadığını söylüyor.

BBC'ye konuşan Dr. Howson, "İnsanları gelir eşitsizliğine dayalı olarak hedef alma çabaları her zaman başarısız olacaktır" diyor.

"Evrensel temel gelirin insanları istihdam piyasasından çekmediğini göstermek için daha fazla pilot uygulamaya ihtiyacımız yok. Aksine, insanların kendi girişimlerini başlatmalarını ve yerel ekonomileri canlandırmalarını sağlıyor."

Buna karşılık, evrensel kapsamı olmayan ve imkana göre verilen desteğin her zaman bir derece dışlamaya neden olacağını söylüyor.

Berkeley'deki California Üniversitesi'nden Profesör Pranab Bardhan, 2016 yılında Dünya Ekonomik Forumu internet sitesinde yayınlanan makalesinde, düşük gelir gibi imkanlara göre verilen hibelerle ilişkili olarak, yoksulların belirlenmesinin maliyetli, yolsuzluğa açık, karmaşık ve tartışmalı olabileceğini yazmıştı.

Peki Almanya'da yapılan deneyin sonuçları dünyanın diğer bölgelerinde yapılanları yansıtıyor mu?

Ve bu bulguların uluslararası geçerliliği var mı?

Aralarında Nobel ödüllü Abhijit Banerjee'nin de bulunduğu bir grup ekonomist, son yıllarda Hindistan, Namibya ve İran gibi gelişmekte olan ülkelerde uygulamaya konulan ülke çapında nakit transferi de dahil olmak üzere bir dizi başka temel gelir denemesi yapıldığını söylüyor.

Ekonomistler, bu kapsamlı örneklerden bir sonuç çıkarmanın zor olduğunu belirtiyorlar.

Bununla birlikte, hibelerin alıcılara bir dereceye kadar esneklik sağladığı görülüyor.

Harcamalarını gıda, doğurganlık tedavisi ya da doğum kontrolü gibi kendi yaşamları için en uygun alanlara yönlendiriyorlar.

Dr. Howson, evrensel temel gelirin, olumlu etkilerinin özellikle yüksek eşitsizlik bağlamında belirgin olduğunu söylüyor.

Ancak siyasi yelpazede geniş çapta destek gördüğünü de sözlerine ekliyor.

Howson'a göre, sol yelpazedeki argümanlar, gelir elde etmenin temel bir hak olduğu inancına dayanıyor. Diğer yandan liberal sağ farklı nedenlerle de olsa uygulanmasını savunuyor.

Konseptin milyarder iş insanı ve Trump'ın danışmanı Elon Musk gibi savunucuları var. Geçmişte, artan otomasyon ve yapay zekanın yükselişi karşısında tüketici talebini sürdürmek için temel gelirin mantıklı olduğunu söylemişlerdi.

Dr. Howson, "Evrensel temel gelir, kalkınma için güçlü bir araçtır. Gerekçe [farklı bağlamlar için] farklı olabilir, ancak argüman aynı kalır" diyor.

Dr. Howson, temel gelir uygulamasının başka olası faydalarına da işaret ediyor.

Ruhsal ve fiziksel sağlık üzerinde olumlu bir etkisi olduğunu gösteren verilerin yanı sıra, hibe alan ailelerin çocukları daha uzun süre okulda kalma eğiliminde olduğundan, eğitim oranları üzerinde de kanıtlanmış bir etkisi var.

Ayrıca Kenya ve Hindistan'daki deneyin bir parçası olan kadınların, erkeklere olan bağımlılıklarının azalması nedeniyle daha fazla özerkliğe sahip olduklarını söylüyor.

Bazı durumlarda, kadınlara istismardan kurtulma olanağı da sağladı.

Bazılarıysa Almanya'daki deneyden küresel sonuçlar çıkarmanın zor olduğunu söylüyor.

Kanada'daki Toronto Üniversitesi'nden Profesör Eva Vivault, ABD'nin iki eyaletinde (Teksas ve Illinois) bir çalışma yürüttü.

Burada, üç yıl boyunca her yıl 12 bin dolar nakit transferi alan kişiler haftada ortalama 1,3 saat daha az çalıştı ve Alman deneyinin aksine, kazandıkları geliri her yıl 1.500 dolar azalttılar.

BBC'ye verdiği demeçte, "Düşük gelirli ülkeler daha olumlu etkiler gösterme eğilimindeyken, yüksek gelirli ülkeler daha belirsiz sonuçlar gösteriyor" diyor.

"Çalışmamızda, giderek daha fazla insanın çalışmayı bıraktığını veya çalışma saatlerini azalttığını gördük.

"Bu sadece bir spekülasyon ancak düşük gelirli ülkelerde insanlar daha fazla nakit sıkıntısı çekiyor ve para daha güçlü olabiliyor. Yüksek gelirli ülkelerde, insanların nakit parayla çözmesi zor sorunları olabilir."

Dr. Howson, evrensel temel gelirin bir "bağımlılık sendromunu" teşvik edeceğine ve daralan vergi tabanının çalışamayan - ve belki de çalışmak istemeyen - kişileri finanse etmek için giderek daha fazla baskıyla karşılaşacağına dair dünya çapında hâlâ yaygın bir inanç olduğunu söylüyor.

Avustralya'daki Sydney Üniversitesi'nden Profesör Flora Gill, evrensel temel gelire, şüpheyle yaklaşıyor. 2023 yılında yazdığı bir blog yazısında şunları söyledi:

"Eğer insanlar çalışmak istiyorlarsa, çalışabilmeliler. Şu anda böyle bir durum söz konusu değildir. Evrensel temel geliri oluşturmadan önce, bu temel insan hakkını güvence altına almamız gerekiyor."

Profesör Gill, geçim düzeyinin çok altında kalacağına inandığı evrensel temel geliri finanse etmenin tek yolunun vergileri önemli ölçüde artırmak olacağından endişe ediyor.

"Evrensel temel gelir, tek başına, şu anda ekonomilerimizde dolaşımda olmayan muazzam bir ek vergi geliri gerektirir" diye yazıyor.

Ancak Dr. Howson, evrensel temel gelirin bunun tam tersini başardığına inanıyor.

"Güney Afrika gibi bir ortamda çok sayıda insan ekonominin dışında kalıyor. Vergi tabanını genişletmenin yolu, öncelikle gıda yoksulluğunu ve açlığı ele almak ve insanları merdivenin ilk basamağına çıkarmak. O zaman insan yaratıcılığının ve girişimciliğinin kilidini açabilirsiniz. İnsanlar daha üretken olmak istiyor."

Vergi tabanının evrensel temel geliri finanse etmek için artan bir baskı altına girmesi bir yana dursun, "para ya harcamalar ya da KDV ya da kurulan işletmeler yoluyla devlet kasasına geri akıyor. Bu, ekonominin geleceğine yapılan bir yatırım, sadece bir kaynak aktarımı değil."

Bazı araştırmacılar bütün bunlara rağmen evrensel temel gelire ilişkin bazı endişeler olduğunu söylüyor.

Örneğin, insanlar çalışmaya teşvik edilmezse işgücü daralabilir.

Enflasyon da bir başka sorun; araştırmalara göre, 2011 yılında İran'ın evrensel temel gelir sistemi aracılığıyla ödenen para o tarihten bu yana enflasyona göre ayarlanmadı ve bu nedenle alıcıların gelirleri, ülkedeki yaşam maliyetinin hızla artışı karşısında değer kaybetti.

Uzmanlar sosyal yapıların ya da uyumun da tehdit altına girebileceğini ve bunun da istikrarsızlığa yol açabileceğini söylüyor.

Profesör Vivault, neticede bütün bunların hükümetlerin insanlara seçenek sunmayı ne kadar önemsediklerine ve ne kadar harcama yapmaya istekli olduklarına bağlı olduğunu söylüyor.

"Kısa vadede, yüksek gelirli bağlamlarda geniş ölçekte siyasi olarak uygulanabilir olmayacaktır çünkü çok pahalı" diyor.

"Çoğu zaman [düşük gelirli ülkelerdeki] siyasetçilerin sağlık veya eğitim alanında belirli sonuçları iyileştirmek gibi bir tercihi olabilir.

"Hedefleriniz bunlarsa, tam olarak bunları hedefleyen programları hayata geçirmek muhtemelen daha etkili olacaktır.

"Nakit para, insanların onu farklı şekillerde ve farklı şeyler için harcayabilmesine imkan tanır."

Evet! Aktarmak benden yorum sizlerden...

Okunuyor olmak dileğiyle, saygılar.


Bu yazı 28 defa okundu.


Yorumlar


Ad Soyad E-Mail
GÜNDEMSİYASETMANŞET HABEREKONOMİSPORRÖPORTAJLAR YAZARLAR ARŞİV

KONUMUMUZ

Altıeylül / Balıkesir

ADRES

Altıeylül Mah. Çiğdem Sok. İnaler İş Mrk.No: 8 1/1 Altıeylül / Balıkesir
MND Ajans
©2020 | Tüm Hakları Saklıdır
MND Ajans