YazıYorum (Mete Kozdağ)
Hurda, geri dönüşüm ve yeniden kullanım için uygun atıklardır.
Geri dönüşüm sektörünün gelişmesiyle birlikte hurda talebinde de artış var.
Hurdaların kullanım özelliği, fiyatları belirliyor ve emtia fiyatlarındaki artış, hurda fiyatlarını da tırmandırıyor.
Avrupa Birliği'nin lokomotifi olan metal üreticileri, ABD Başkanı Donald Trump'ın uygulamaya koyduğu çelik ve alüminyum tarifeleriyle yükselen hurda metal talebine karşı harekete geçti. AB'li sanayiciler, hurda metal ihracatının sınırlandırılması için çalışırken bu durum hurda metale dayalı çelik üreten ülkemizi de etkileyecektir.
Demir ve onun belli oranda karbonla bileşiminden meydana gelen bir alaşım olan çelik, yeryüzündeki atıklar içinde geri dönüşümü en kolay olan metallerdendir.
Günümüzde demir-çelik, büyük oranda cevherden dönüşüm ve hurda atıklardan dönüşüm olmak üzere iki temel yöntemle geri kazanılıyor.
Cevherden üretim, demir madenlerinden getirilen toz veya katılaşmış cevherin farklı aşamalardan geçirilerek işlenmesi, hurda atıklardan dönüşüm ise evsel, teknolojik ve endüstriyel atıkların ayrıştırılması ile gerçekleştiriliyor.
AB'nin gündeminde yer alan hurda ihracatına vergi veya kota uygulaması, halihazırda dünyanın en büyük hurda ithalatçılarından biri olan Türkiye'yi doğrudan ilgilindiriyor.
Türkiye, AB ülkelerinden ihraç edilen 19 milyon ton demir hurdanın alımında en büyük pay sahibi.
Ülkemiz, hurda ihtiyacının yaklaşık %70'ini ithalatla karşılıyor. AB, hurda ihracatına yönelik bir kota ya da vergi getirirse, çelik üretiminde maliyetler yükselir, içeriden hurda metal toplanmasında problem yaşanabilir ve ihracatçılar da rekabet etme gücünü kaybedebilir.
Doğa ve çevre için söylemler, eylemler devam ederken 'kıymetli hurda' konusunda yeniden planlama zamanı gelmiş durumda.
Okunuyor olmak dileğiyle, saygılar.
