İyilikle kötünün savaşı hep vardı, yine var, yarın da var olacak.
Yaşama umutla bakmamızı sağlayan şeyler, doğrular, iyilikler, güzellikler değil mi?..
Herkes iyinin kötünün ayırdında ama etrafta kötülükler artıyor…
Çocukları koruyamıyoruz. Hayvanları koruyamıyoruz. Kadınları, kız çocuklarını koruyamıyoruz. Ormanları, dağları koruyamıyoruz… Üç tarafımız deniz, denizlerimizi koruyamıyoruz, Marmara öldü ölecek… Göllerimizi koruyamıyoruz, kuruyan göl sayısını bilen yok.
Ahlakı, dürüstlüğü, tevazuyu, saygıyı, sevgiyi koruyamıyoruz… Akla, bilime en uygun olan İslam'ı koruyamıyoruz; yobaz, tarikat, cemaat üçgeninde din ve akıl dışı saçma sapan konuşmalar, davranışlar, hayat şekilleri ve devlet işlerine karışan bir kalabalıkla en çok İslamiyet'e zarar veriyorlar, ki zaten dertleri İslamiyet de değil…
Şeyh(!)in yürüdüğü yerden yürümek için, aynı ayak izine basmak için birbiriyle yarışan kalabalık cehaletler var bugünün Türkiye Cumhuriyeti'nde…
Şatafat, para, lüks için akıl almaz yollara giren; para için tüm insani değerlerinden uzaklaşan, makam, şan, şöhret için dizginlerinden boşalan kötülükler var etrafımızda.
Giderek çoğalan kötülükleri saymakla bitirmek mümkün değil.
O yüzden bu zamanlarda iyi insanlar lazım bize.
Tek kelime: “iyi”.
Tüm güzellikleri içine atabileceğimiz üç harfli o sihirli kelime.
“İyi”
Ahlaklı, dürüst, yalan söylemeyen, doğrudan vazgeçmeyen, devletin temel kurallarına, anayasasına gerçekten bağlı, israf ve şatafattan uzak, akıl ve bilimden vazgeçmeyen, sevgi dolu, saygılı insanlar lazım bize…
Şov yapmayan, reklam yapmayan, işine bakan… İşiyle meşgul olan insanlar lazım…
İçi bir dışı bir olan insanlar.
Emanete hıyanet etmeyen, adil, hakkaniyetli insanlar…
Sayıları giderek azalsa da onlar sayesinde dönüyor çarklar…
Bir gün görevleri bittiğinde ve köşelerine çekildiklerinde önümüzü ilikleyeceğimiz insanlar lazım bize.
Cenaze namazında dahi, protokol diye en ön safa kendisini sıkıştırma gayretkeşliğine sokmayan insanlar lazım bize.
İyi insanlar lazım bize…
İyi insanların sahip çıkması gerek ülkeye…
Tolkien'in kurgusal dünyasındaki kötülükler diyarı Mordor gibi oldu ülke.
Rowling'in Ruh Emicileri dünyanın cennet topraklarındaki mutluluğu alır gibi günden güne…
İyi insanlar lazım…
İrfanı hür, vicdanı hür, fikri hür iyi insanlar gerek bize..
İçten içe sıkılıyor, ülkede yaşanan vıcık vıcık ilişkilerden iğreniyorsunuz biliyoruz.
İyi insanlara tutunmak gerek.
Var onlar, hiç de yok değiller.
Onlar lazım bize…
Paraya ilah gibi tapmayan, hiç ölmeyecekmiş gibi paranın esiri olmayan, çıkar, rant, makam için her şeyini yerler altına sermeyen insanlar lazım…
Köşene çekildiğinde veya son nokta olarak bu diyardan göç ettiğinde arkandan ne diyecekler nihayetinde?
“Nasıl bilirdiniz?”
İyi insanlar lazım bize.