ANASAYFA GÜNDEMSİYASETMANŞET HABEREKONOMİSPORRÖPORTAJLAR YAZARLAR KURULUŞ KÜNYE İLETİŞİM

21.09.2025

OSMANLILARDA TANZİMAT ÖNCESİ KÜLTÜR HAYATI (9)

TANZİMATIN ÜÇ PAŞASI: (9):  KEÇECİ ZADE  DR. MEHMED FUAD PAŞA (17.1.1815 – 12.2.1869)

Fuad Paşa 17.1.1815'de İstanbul'da doğdu. Babası ünlü şair Keçecizade İzzet Molla'dır. Annesi Hibetullah Hanım'ın soyu Merzifonlu Kara Mustafa Paşa'ya kadar uzanır. O iki taraftan da soylu aileden geliyordu. İlkin ilmiye konusunda  çalışmak istiyordu , bu nedenle Arapça ve Farsça öğrendi. Babası'nın 1829 Ağustos'unda Sivas'a sürülmesi ve orada ölmesi  üzerine genç yaşta Mekteb -i Tıbbiye'ye girmek zorunda kaldı. Doktor olarak okulu bitirdi. Okulda Fransızca eğitim görüldüğünden Mehmed Fuad Fransızca da öğrendi. Trablusgarp'a doktor olarak gitti. Dönüşünde Mustafa Reşit Paşa'nın teşvikiyle 1837 Kasım'ında Bab-ı Ali tercüme kalemine girdi. Mustafa Reşit Paşa'nın yerine tayin olan Mehmed Şekip Paşa'nın  Londra büyükelçiliği sırasında 18 Mart 1840'da elçilik başka katibi oldu. Böylece ilk kez 25 yaşinda Avrupa'ya gitmiş oldu. 20 Aralık 1841'de büyükelçiliğe Ali Efendi atandı. Fuad Efendi ona da başkatiplik yaptı. Mart 1844'e kadar bu görevde kaldı. Ali Efendi Fuad Efendi'den bir ay ondokuz gün küçüktü. Görüldüğü gibi yeni rejim devlet yönetimini gençlere bırakmıştı. Reşit Paşa bu iki gence çok güveniyordu. Fuad Efendi'nin ilk amiri Mehmed Şekip Efendi   -Paşa – bile Fuad Efendi'den sadece on yaş büyüktü, o bile gençti. Ali ve Fuad Efendilerin Londra'da başlayan dostlukları  ölümlerine kadar sürdü. Mustafa Reşit Paşa'nın desteklediği başka gençler de vardı, fakat bu ikisi onun gözbebeği idi

Ali Efendi halkın en mütevazi tabakasından geliyordu. Fuad Efendi Osmanlı aristokrasisinin çocuğu idi. İkisi gayet iyi anlaşabiliyordu. Karakterleri farklıydı. Ali Efendi temkinli, ihtiyatlı, acele karar vermeyen, daima ciddi biri idi, Fuad Efendi ise daha ataktı ve nüktedandı. II. Mahmut öldüğünde ikisi de 24.5 yaşında idi. Sultan Abdülmecid bu iki Efendi'den 8 , Reşid Paşa'dan da 23 yaş genç idi. İmparatoruluğun geleceğinin babasının başlattığı reformları sürdürülmesinde olduğuna inanan Abdülmecid gençlere iktidar vermekten çekinmedi. O atalarının yüzyıllardır kullandığı hakların bir kısmını yürütme ve yargıya verme cesaretini gösterdi. Artık hükümdarın ağzından çıkan kanun değildi. Bağımsız mahkeme kararı olmaksızın kimse idam edilemezdi, sürgüne gönderilemez ve mallarına el konamazdı. Askeriye ve ilmiyye sınıfları devlet yönetiminden çıkarılmıştı. Sivil mülkiye sınıfı kurulmuş , devlet yönetimi onlara geçmişti.

Osmanlı İmparatorluğu'nun İspanya'da elçiliği yoktu. İspanya ise 1820'de İstanbul'da elçilik açmıştı. Dr.Fuad Efendi 29 yaşında saniye – askeriyede yarbay rütbesine eşit-  rütbeyle İspanya orta elçiliğine gönderildi. Fuat Efendi , 1830 doğumlu , 29 Eylül 1833'te kraliçe ilan edilen, küçük olduğundan naiplikle yönetilen fakat 14 yaşına basmadan reşit kabul edilen İsabel'i Sultan Abdülmecid adına tebrik edecek ve onun gönderdiği mektubu verecek, geri dönecekti. Fuad Efendi mükemmel Fransızcası ile kraliçeyi çok etkiledi. 23 Temmuz 1844'de geçici ortaelçi olarak Lizbon'a gitmesi emredildi. Orada da 25 yaşında genç bir kraliçe olan Maria vardı. Babasının ölümü üzerine 7 yaşında tahta çıkmış 15 yaşında reşit ilan edilmişti. Fuad Efendi bir yıl geçirdiği iki ülkede çok olumlu etkiler bırakmıştı.

1845 Haziran'ında İstanbul'a döndü. Divan-ı Hümayun tercümanı oldu. Bu görevde iken albaya eşit mülkiye rütbesi mütemayiz payesini aldı.1846 Mart'ında ona üla sanisi – tümgeneral- rütbesi verildi.18 Mart 1847'de başbakanlık yüksek görevlerinden biri olan  amedci oldu. Rütbesi üla'ya  – korgeneral-  yükseldi. 1848 Kasım'ında Eflak prensliğinin merkezi Bükreş'e fevkalede müfettiş olarak gönderildi. Oradaki ihtilalin bastırılmasında başarılı oldu. Rusya'nın Eflak'ı almasını önledi. Eyalette huzur ve asayiş sağlandı. Fakat Avusturya ve Rusya ordularının önünden kaçan ihtilalci Macarlar ve Lehler yığın yığın sınırları geçerek Osmanlı topraklarına sığındılar.

Sığınanların bir kısmı Leh (Polonya) bir kısmı Avusturya tebaası ve çoğunluğu subay ve fikir adamı idi. 1120 kişi Bab- ı Ali'den  sığınma talebinde bulunmuştu. Fuad Paşa 23.7.1849'da Büyük Reşit Paşa'ya yazdığı mektupta 36 subayın teslimi ile Rusya ile bir savaşın önlenmesini, diğer mültecilerin Vidin'e gönderilerek orada korunmalarını önerdi. Ancak, Mustafa Reşit Paşa, tek bir mültecinin teslimine taraftar değildi. Onun bu politikası ülkeyi Rusya ile bir savaşa sürükleyebilirdi. Reşit Paşa İngiltere'yi yanına almayı ve Fransa'nın tarafsız kalmasını sağlamaya çalışıyordu. Rusya'nın güneye ılık denizlere ve batıya, Orta Avrupa'ya doğru ilerlemesinin İngiltere'yi hatta bütün Avrupa'yı tehdid edeceğinde Paşa ve İngiliz Büyük elçisi Viscount Stratford of Radcliffe Canning ayni kanaatta idiler (Öztuna,167). Diplomasiyi büyükelçilerin yönettiği bu dönemde Rus Büyükelçisi (1842 1854) Baron Titov'un ve Avusturya  Büyükelçisi (1836 – 1851) Graf (Kont) von Sturmer'in ültimatoma yakın talebini Reşit Paşa reddetti. Mültecilerin iade edilmeyeceğini bildirdi. O sıralarda güçlerine göre devletler şöyle sıralanıyordu: İngiltere, Fransa, Rusya,Türkiye, Avusturya… II. Mahmut ‘un kurduğu ordu sayesinde Türkiye bu noktada idi. Osmanlı donanması da güç bakımından İngiltere ve Fransa'dan sonra üçüncü sırada idi.                                        

                                                                                                                                                                                    9


Bu yazı 132 defa okundu.


Yorumlar


Ad Soyad E-Mail
GÜNDEMSİYASETMANŞET HABEREKONOMİSPORRÖPORTAJLAR YAZARLAR ARŞİV

KONUMUMUZ

Altıeylül / Balıkesir

ADRES

Altıeylül Mah. Çiğdem Sok. İnaler İş Mrk.No: 8 1/1 Altıeylül / Balıkesir
MND Ajans
©2020 | Tüm Hakları Saklıdır
MND Ajans