Devlet ile particilik karışınca böyle oluyor.
Maalesef devlet kavramı, özellikle son yıllarda epey yıprandı.
Devlet ne, devlet kurumu ne, devletin saygınlığı ne; bakan yok.
Particilik, özellikle Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçildikten sonra tavan yaptı.
Ama…
Türkiye geneli için bilemeyiz kuşkusuz da…
Balıkesir için rahatlıkla söyleyebileceğimizi düşünüyoruz (ki aksi halde yandı gülüm keten helva):
İktidar partisi il başkanlığına ziyarete gitmeyen bürokratlar fişleniyor mu n'oluyor?..
Sanmıyoruz Ak Parti İl Başkanı Mehmet Aydemir, hangi bürokrat tayin olduysa kendilerine ziyarete geliyor mu gelmiyor mu onun çetelesini tutacak.
Falan kişi filan makamın müdürü oldu, bakalım bu bize gelecek mi diyecek?
Sanmıyoruz.
İnanmak da istemeyiz zaten.
Ama son zamanların bürokrasi modası oldu çıktı bu.
Bir bürokrat atanıyor.
İşte önce Sağlık Müdürü yansıdı haberlere.
Şimdi de Kültür Turizm Müdürlüğüne vekaleten atanan bürokratımız düştü gündeme…
Atandıysan bir vilayete…
Ancak üstüne ziyarete gidersin öncelikle.
O da ilin valisidir.
Vali'yi kuşkusuz ziyaret edeceksin, amirindir.
Ama başka birine ziyarete gidilmez.
Çünkü sen gelensin, yenisin.
Sana gelirler “hayırlı olsun”a, “başarılar dilemeye”…
Gelene iade-i ziyaret yaparsın, devlet terbiyesi ve geleneği bunu gerektirir.
Ama gelir gelmez Vali'den sonra koşa koşa iktidar partisi il başkanlığına gitmezsin.
Gidemezsin.
Ne amirindir çünkü; ne de önceliklidir.
Dediğimiz gibi sen yeni göreve başlayan bürokratsın, sana gelirler önce.
Gelene de sen gidersin iş ve çalışma koşullarının boşluğuna göre.
Hangi parti olursa olsun parti il başkanlıklarına daha koltuğa oturur oturmaz gidilmez.
Devlet başka, parti başka.
Hele hele bunu kurumsal olarak sosyal medyada veya kurumsal sitende paylaşırsan daha da büyük yanlıştır.
Siyaseti sonuna kadar kuruma bulaştırdın demektir.
Daha önce atanan Sağlık Müdürü de Vali'nin ardından yine Ak Parti İl Başkanlığı'na ve MHP İl Başkanlığı'na gidip çıtayı daha da yükseltmişti.
Demek ki o zamandan bu zamana ders alınmamış, bir uyarı veya ikaz da gelmemiş.
Öncelikle Sayın Valimiz sanırız bu konuda yeni atanan bürokratlara biraz nasihat verme gereği duyar.
Parti ziyareti bürokratın işi değildir. İster sırayla CHP'yi, İyi Parti'yi, herhangi bir partiyi ziyaret edin olmaz, olmaz, olmaz.
Sen gelensin.
Vali'ne “ben geldim Sayın Valim, görevimin başındayım” dersin o kadar.
Kimsenin ayağına gitmezsin.
Sonra sana kim mi gelmiş, bakarsın iadeye; istersen ve uygunsan gidersin, gitmek zorunda da değilsin.
Yav ev taşıyorsunuz ilden ile veya bir mahalleden başka mahalleye…
Komşularına sen mi gidiyorsun, komşuların mı diyor sana “hoş geldin”
Parti ziyareti ne yav?
İşgüzarlığın daniskası…
Yapmayın bunu, kendinizin yıpranması sizin bileceğiniz iş de, devlet kurumlarını yıpratıyorsunuz.
Bile bile lades! Bile bile siyasete gark!