TRUMP'I ANLAMAK 3
Yeni Orta Doğu projesi çerçevesinde Orta Doğu'da bir çok ülkenin sınırlarının değişeceğini, o günlerin ABD Dışişleri Bakanı Condaleese Rice bazı konuşmalarında belirtmişti. Yeni Orta Doğu'yu kapsayan bir harita da o günlerde Afganistan ve Pakistan başta olmak üzere NATO toplantılarında dağıtılmaya, bir anlamda olacak değişikliklere zemin hazırlanmaya, başlanmıştı. Bu haritaya göre en büyük sınır değişikliğine uğrayacak ülkelerden biri Türkiye olacaktı.
Söz konusu harita Lieutenant- Colonel Raphael Peter tarafından hazırlanmıştır. 2006 yılı Haziran'ında ‘'Armed Forces Journal'' da yayınlanmıştır. Raphael Peter National War Academy'den emekli olmuş bir albaydır. Bu harita Pentagon'un resmi görüşü değildir. Fakat NATO Defence College'de kıdemli askeri personelin eğitiminde kullanıldığı bilinmektedir. Büyük olasılıkla National War Academy'de ve askeri planlama çevrelerinde de bu haritaya baş vurulmaktadır. Peters' e göre, bu değişecek sınırların kabulü ve gerçekleştirilmesi halinde çağdaş Orta Doğu sorunları kolayca çözülebilecektir.
Colonel Raphael Peter rastgele bir Albay değildir. O'nun son görevi ABD savunma Bakanlığı ‘'Office of the Deputy Chief of Staff for İntellegence''da idi. O Pentagon'un, askeri stratejiler ve ABD'nin dış siyaseti konusunda sayısız yazılar yazmış bir elemanıdır. Ayrıca bu konuları içeren dört ayrı kitabı bulunmaktadır. Bugünlerde acaba Albay Peter, Washington D.C. ve askeri strateji planlayanların Orta Doğu projesini, önceden mi ortaya atmıştı ? sorusu sorulmaktadır.
Yeni Orta Doğu'nun ‘'humanitarian'' – insancıl- olacağı ve değişikliklerin ‘'righteous''-adalet- getireceği ve halkların bundan büyük yarar göreceği konusunda, halkların çeşitli yollarla ikna edilmeye çalışılması hemen başlatılmıştı. Birinci Dünya Harbi'nden sonra sınırlar adil sınırlar değildir. Bunlar zorla kabul ettirilmiş sınırlardır, komşular arasında sorunlar yaratmış ve yaratmaktadır. Sorunlar kendini özgürlük ve zulüm, hoşgörü ve kötülük, yasalar ve terör şeklinde göstermektedir. Churchill' e göre de yerel olarak çözülmesi mümkün olmayan sorunlar yaratmaktadır
Ralph Peters'e göre onun önerdiği sınır değişiklikleri radikal niteliklidir, çok büyük ölçeklidir. Fakat bu gereklidir. Ortadoğu halklarının mutluluğu buna bağlıdır. Bunun gerçekleşmesi için acı ve ızdırap çekilecektir. Condaleese Rice'a göre de , daha önce belirtildiği gibi, Lübnan'la başlayan hareket Doğum'un ilk sancılarıdır. Washington, Londra ve Tel Aviv bunu böyle görmektedir.
Nazemroaya'ya göre ise Orta Doğu'nun sorunları kategorik olarak sınırların değişmesiyle çözüleceği görüşü yanlıştır. Çağdaş Ortadoğu'da çağdaş demokrasinin olmayışı , bunu hem ABD hem de İngiltere'nin engellemiş olmasıdır. Orta Doğu'daki büyük ihtilafların hepsi Anglo – Amerikan- İsrail kaynaklıdır.
Roma'da Nato toplantısında görüşme konusu olan harita tartışılmadan önce bir anlamda U.S. National War Academy'nin onayını almıştır. NATO toplantısında konu ortaya çıkınca Türk temsilcileri olayı protesto etmiş ve toplantıyı terketmiştir. Zamanın Genel Kurmay Başkanı General Büyükanıt ABD Genel Kurmay Başkanı General Peter Pace'i aramış söz konusu haritanın tartışılmasını protesto etmiştir. Pentagon, alışılmışın dışında, Türkiye'ye bunun ABD devletinin görüşü olmadığını ısrarla söylemişti.
Doğu Akdeniz'den , Lübnan kıyılarından ,Suriye'den Anadolu (Asya Minor),Arabistan, İran Körfezi, ve İran Platosu'na kadar olan Yeni Orta Doğu için Anglo – Amerikan ve İsrail'in ekonomik, stratejik ve uzun zamandır geçerli olan amaçları bulunmaktadır. Bu amaçları ulaşmak için , öteden beri kullanılmakta olan , ‘'Böl ve İşgal et'' formülü etkin bir şekilde kullanılmaktadır. Lübnan, Irak, Suriye ve Libya'da hedefe ulaşılmıştır. Şimdi sıra İran ve Türkiye'dedir.
