ANASAYFA GÜNDEMSİYASETMANŞET HABEREKONOMİSPORRÖPORTAJLAR YAZARLAR KURULUŞ KÜNYE İLETİŞİM

25.09.2020

KADIN

…Ve kadınlar,

Bizim kadınlarımız.

Korkunç ve mübarek elleri, ince küçük çeneleri,

Kocaman gözleriyle…

Sanki hiç yaşamamış gibi ölen ve soframızdaki yeri öküzümüzden sonra gelen…

NAZIM HİKMET RAN…

Yıllar önce Güneydoğu' lu bir mühendise gönlünü kaptıran ve aşirete gelin giden bir arkadaşım, en büyük tepkiyi hemcinslerinden görmüş; ‘'yeni gelin gaynatası gilnen sofraya oturuy'' diye çok ayıplamışlar onu ama o, eşi ve kaynatası ile sofraya oturmaktan vazgeçmemiş…

Sofradaki, iş hayatındaki, siyasetteki, genel anlamda kadının ülke gündemindeki yeri içler acısı!

Başka bir örneği yoktur sanırım ‘'Kurtuluş Savaşı'nda verdiği kahramanlıkların!

Farklıdır bizim kadınımız, az alır çok verir, sevdiklerini mutlu etmek için yaşar adeta…

Fedakardır yemeğin yanmış tarafını eşine, çocuklarına vermez, kendi yer çoğu kez yemek yemek için çocuklarının doymasını bekler, Türk kadınının çocukları hiç büyümez zaten, çocukları büyütmek yetmez, torunlarını da büyütür.

Ölene kadar sorumlu hisseder kendini ama pek de takdir gördüğü söylenemez.

Değme ekonomi bakanını cebinden çıkarır öngörüsü ve becerisiyle o üç kuruş maaşla o ev nasıl geçinir? Çocukların okulu kira vs vs…

Ve avuç içi kadar kıyma ile yaptığı hamur işlerinin yemeklerinin nefaseti tartışılmaz boşuna dememiş o ünlü atasözümüz ‘'Kadının olmadığı yerde ot yaprak bitmez'' diye… Belki de o yüzden ot yaprak bitmiyor dur siyasette de?

Eski Türklerde kadın ve erkek eşit. Kadın kelimesi Kağan eşi ya da kadın hükümdar anlamında.

Khatun kelimesinden türetilmiş kadın ve Hatun şekline dönüşmüş. Rivayete göre bir kurultayda (aman CHP kurultayı ile karışmasın) Cengiz Han, eşi Börte'yi göstererek; ‘' Ben sizin Hanınızım, o da benim Hanım'' demiştir.

‘'O'' kadın ve erkek için de aynıdır…

Daha sonra ülkemizde Arap etkisi ve hayranlığı ile birlikte günümüze kadar gelen süreç ve kadın konusunda geldiğimiz içler acısı durum artık neredeyse haber değeri bile olmayan cezasız kalan kadın cinayetleri…

Cumhuriyetle birlikte çoğu Avrupa ülkesinden önce birçok haklarının yanında seçme ve seçilme hakkını kazanan kadınlar, bu haklarını ya koruyamamış ya da sahiplenememiş.

Parlamentoda kadın temsil oranında o yıllardan daha da gerideyiz.

Yerelde ise neredeyse yok denecek kadar az!

Yani; toplam 1389 belediye başkanının yalnızca 45'i kadın, anlayana çok korkunç bir durum bu, yani yerelde kadın neredeyse yok!

Son Genel seçimde Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde kadın vekillerin oranı yüzde 17 civarında, AKP ve CHP aynı oranlarda…

Aziz atamın kurduğu Cumhuriyet Halk Partisi dahi bu konuda iyi bir örnek teşkil edememiş diğer partilere. Kadın kotası uygulanıyor sözüm ona ama kadınlar hep seçilemeyecek yerlere konuyor erkeklerin belirlediği listelerde ayrıca örgüt genellikle kadın adaylara gerekli desteği vermiyor ve maalesef kadınlar da hemcinslerine yeterli desteği vermiyor, bunu aşmak şarttır.

Kadın derken liyakat sahibi ve hak eden kadın elbette…

Sanırsınız ki Aziz Atam seçme ve seçilme hakkını bu erkeklere oy versin, onları seçsin diye vermiş ya da partiyi ve Cumhuriyet'i onlara emanet etmiş de bizim haberimiz yok!

Ülkemizde kadın olmak zor, çok zor ama kadının siyaset yapması çok daha zor. Eş ve anne olması büyük engel. Zira erkek siyaset yapınca onun işini kolaylaştıran, çocukların bakımını sorumluluklarını üstlenen bir eşi vardır ama kadın öyle mi?

Yine de bütün bunların üstesinden gelebilen nitelikli, dürüst, çalışkan, liyakat sahibi ve hak eden kadınlar siyasette yer bulamıyor kendine, algı yönetimi ve PR çalışmalarıyla hiç hak etmemiş kendilerine biat edecek çoğu kadın kimliğini ve bakış açısını yitirmiş kadınlar önemli görevlere getirilirken, hak eden kadınların haksızlığa uğradıkları da bir gerçektir.

Kadınların da birbirlerine destek vermemeleri ve yapılan haksızlıklara sessiz kalmaları sonucu kadınların siyaset yapması noktasında büyük engeldir ve mutlaka aşılmalıdır…

Kadın erkek eşitlenmeden, siyasette kadın bakış açısı, hassasiyeti, şefkati ve izanı olmadan olmaz, kadın olmadan olmaz!

Olmuyor zaten…

Kadın, erkek birlikte sırt sırta, omuz omuza, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ve altıokun ışığında…

 

‘'Gör bak, nasıl yeniden yaratılırım namuslu genç ellerinle,

Kızlarım oğullarım var

Her biri vazgeçilmez cihan parçası…

Gözlerinden, gözlerinden öperim…''

 

 AHMED ARİF…


Bu yazı 827 defa okundu.


Yorumlar


Ad Soyad E-Mail
GÜNDEMSİYASETMANŞET HABEREKONOMİSPORRÖPORTAJLAR YAZARLAR ARŞİV

KONUMUMUZ

Altıeylül / Balıkesir

ADRES

Altıeylül Mah. Çiğdem Sok. İnaler İş Mrk.No: 8 1/1 Altıeylül / Balıkesir
MND Ajans
©2020 | Tüm Hakları Saklıdır
MND Ajans